Logo

5. Hukuk Dairesi2023/305 E. 2023/7599 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedellerinin tespiti ve davalı idarelerden tahsili davasında, taşınmazın değerinin belirlenmesi ve davalı idarenin sorumluluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında belirtilen değer tespit yöntemine uygun hareket edilmemesi, irtifak bedellerinin yeniden hesaplanması ve çelişkili fen raporlarına dayanılarak hüküm kurulması, ayrıca 221 sayılı Kanun'un uygulanabilirliği konusunda yanılgıya düşülmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/342 Esas, 2019/331 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonucu asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ve davalı TEDAŞ vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle; Zonguldak ili, Çaycuma ilçesi ... köyü 168 ada 89 parsel ve 171 ada 3 parsel sayılı taşınmazların sahibi olduğunu, davalı kurum tarafından kamulaştırma yapılmaksızın üzerine elektrik direkleri dikerek yüksek gerilim hattı geçirildiğini, müvekkilinin taşınmazını kooperatife verip site yapılması durumu olduğundan davalı kurumun yaptığı müdahalenin menine veya uğradığı zararların tespit edilerek davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı TEDAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; işletme devir sözleşmesi gereği davaya sorumlu idare Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. dahil edilerek taraf değişikliğine karar verilmesi gerektiğini, idare yönünden davanın husumet yokluğundan reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 221 sayılı Kanun gereği reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 12.03.2013 tarihli ve 2012/870 Esas, 2013/177 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 12.03.2013 tarihli ve 2012/870 Esas, 2013/177 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; davaya konu teşkil eden arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre; 168 ada 89 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ise resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde, taşınmazların niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak irtifak ... karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespitinde, yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dosyadaki bilgi ve belgelerden yargılama devam ederken dava konusu 171 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... ... isimli şahsa satıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)125 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yeni malik davaya dahil edilip yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazların aynı olması ve davanın mahiyeti göz önünde bulundurularak, davacı ve davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl ve birleştirilen davalar için ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi, doğru olmadığı gibi, asıl dosya ile birleştirilen dosyalar yönünden harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince asıl davanın TEİAŞ yönünden 221 sayılı Kanun gereğince reddine, TEDAŞ yönünden davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı TEDAŞ vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdan geçen irtifak alanlarına ilişkin çelişkili raporlar verildiğini, el atma bedelinin düşük belirlendiğini, TEİAŞ'ın sorumluluğu yönünden hatalı değerlendirme yapıldığını, lehine vekâlet ve harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı TEDAŞ vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerekçeli karar ile bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların irtifak haklarının farklı olduğunun tespit edildiğini, bu işlemler sonucu ortaya çıkan değişimler nedeniyle söz konusu karar ile tescil işlemleri yürütülemeyecek olduğundan kararın hatalı olduğunu, irtifak değerinin yüksek hesaplandığını, bozma ilamına uygun değerlendirme yapılmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve davalı idarelerden tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar ve davalı TEDAŞ vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Dava konusu 168 ada 89 parselin tapusunun kadastro tespiti ile muris ... adına 29.02.1996 tarihinde oluştuğu ve 221 sayılı Kanun'un (04.08.2022 tarihli ve 31913 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 21.4.2022 tarihli ve 2021/19 Esas ve 2022/46 Karar sayılı kararı ile iptal edilen 221 sayılı Amme Hükmi Şahısları veya Müesseseleri Tarafından Fiilen Amme Hizmetlerine Tahsis Edilmiş Gayrimenkuller Hakkında Kanun) hükümleri uygulanamayacağından TEİAŞ tarafından el atılan kısımlar yönünden de işin esasına girilerek el atılan kısımların bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

4. Dairemiz bozma ilamında, davaya konu teşkil eden arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre; 168 ada 89 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ise resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde isabetsizlik görülmediği belirtilmesine rağmen bozma sonrası yeniden m² değeri hesaplayan rapora göre irtifak bedeline hükmedilmesi ve irtifak ve geçen alanlar yönünden çelişkili fen raporu düzenlenmesi doğru görülmediğinden; dava konusu taşınmazlardan geçen irtifak yerinin net bir şekilde tespiti ile bozma öncesi tespit edilen 12,94 TL/m² değeri üzerinden değer tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektir

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ve davalılar TEDAŞ vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme

kararının BOZULMASINA,

Davacılar ve davalılar Tedaş idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.