Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3142 E. 2023/10166 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin belirlenmesi ve davalıya ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı idarenin bedeli depo ettiğinin anlaşılması ve bozma kararı ile kesinleşen hususlar dışında tarafların temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/126 Esas, 2022/116 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Sakarya ili, Ferizli ilçesi, ... Mahallesi, Kurukum Mevkii, 135 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine, tapunun eski hale getirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı idareye dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin blokesi için 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince usulüne uygun olarak iki kez yasal süre tanınmasına rağmen, davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin bloke edilmediğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı idare vekilinin istinaf başvurusununesastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2021/362 Esas, 2021/459 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de temyiz dilekçesi ekinde sunulan banka dekontlarına göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, davalının beyanı alınıp usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2022 tarihli ve 2022/126 Esas, 2022/116 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişilerin subjektif düşüncelerle dava konusu taşınmazdan daha üstün daha değerli bir emsal alınarak karşılaştırma yapıldığını ve bunun neticesinde fahiş birim bedel hesaplandığını ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak düzenleme ortaklık payı düşülmediğini, dava konusu taşınmazın vasfının hatalı belirlendiğini, el atma tarihinde taşınmaz köy sınırları içinde kaldığını, arta kalan alanda değer artışı olduğunu, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine rağmen davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin belirlendiği 25.04.2017 keşif tarihinden, kararın verildiği 25.10.2022 tarihine kadar geçen sürede kamulaştırma bedelinin büyük ölçüde değer kaybettiğini, kamulaştırma yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin orantılı olabilmesi için taşınmazın gerçek bedelinin malike ödenmesi ve ayrıca ödenen bedelin tespitinde esas alınan tarih ile ödeme tarihi arasında geçen dönemde gerçekleşen enflasyona nispetle taşınmazın hissedilir derecede değer kaybetmemiş olması gerektiğini, somut olayda bozma sonrası yargılamanın devam ettiği İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı bankanın bedel hususunda herhangi bir beyanı alınmadığını ve karar tarihinden 5 yıl önceki bir bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edildiğini belirterek taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.