Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3156 E. 2023/11402 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın imar uygulamasına dahil edilmemesi nedeniyle oluşan mükerrerlik ve yol alanında kalması sebebiyle uğranılan zararın davalı idarelerden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar uygulamasına dahil edilmemesinin davalı belediyenin kusurundan kaynaklandığı ve davacının taşınmazının fiilen kullanılamaz hale geldiği gözetilerek, belediyenin tazminat ödemesine hükmedilmiş; ancak Hazine'nin herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve taşınmazın davalı belediye adına tescili için kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1839 Esas, 2022/2000 Karar

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/561 Esas, 2019/493 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın, davalı Hazine yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun davalı ... vekili yönünden esastan reddine, davacı vekili yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı Hazine yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 541 ada 77 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda imar uygulaması yapıldığını, ancak taşınmazın uygulamaya dahil edilmediğini, 1396 ada 2 parsel ile mükerrerlik oluştuğunu ileri sürerek uğranılan zararın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın bulunduğu bölgede 78 sayılı parselasyon planı ile imar uygulaması yapıldığını, kadastrodan edinilen paftalarda bulunmaması nedeniyle taşınmazın imar uygulamasına dahil edilmediğini, idari yargının görevli olduğunu, husumetin kendilerine düşmediğini, belediyelerince taşınmazın büyük bir kısmının yol alanında kalması nedeniyle kamulaştırılmasına karar verildiğini ve kamulaştırma işlemlerinin sürdüğünü beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluğun ... Belediye Başkanlığına ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı Hazine yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı Hazine yönünden husumetten ret kararı verilerek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahrum kalınan değerlerin hesaplamaya dahil edilmediğini, davalıların müştereken sorumlu olduklarını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, husumetin kendilerine düşmediğini, ilk rapordaki emsal taşınmazın özel amaçlı satış olduğunu, emsal ile kat farkında hesaplama hatası yapıldığını, düzenleme ortaklık payının az kesildiğini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını, komşu parsellerdeki bedellere göre fahiş bedele hükmedildiğini, tescil hükmü kurulmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 541 ada 75 parsel sayılı 404,00 m² miktarlı ve arsa vasfı ile tapuya kayıtlı olup, tapu kaydının aktif olduğunun görüldüğü, tapunun beyanlar hanesinde "... Belediyesinin 07.09.2000 tarihli ve 301-1843 sayılı, 06.11.2001 tarihli ve 323 sayılı, 08.01.2002 tarih ve 2 sayılı encümen kararları gereğince düzenlenen 78 plan ve ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 16.05.2002 tarih ve 1700 yevmiye numaralı (3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi) imar ugulaması sonucu oluşturulan 1396 ada 2 parsel ile çakıştığından dolayı mükerrerlik vardır." şeklinde şerh bulunduğunun anlaşıldığını, davalı ... Encümeninin 06.11.2001 tarihli ve 323 sayılı encümen kararı ile; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesine göre arazi ve arsa düzenlemesinin 78 nolu imar planı uygulaması uygun görülerek onandığı, davacıya ait 541 ada 77 parselin etrafındaki taşınmazların imar uygulaması sonucu işlem gördüğü, ... Mahallesi 127 kütük sayfada kayıtlı bulunan 541 ada 77 parselin ise 78 nolu parselasyon planı düzenleme sahasında olmasına rağmen bu parselin uygulamaya dahil edilmediği ve yapılan uygulama sonucunda oluşan 1396 ada 2 parsel ile çakıştığı ve bu şekilde mükerrerlik oluştuğunun anlaşıldığı 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi gereğince; yeni imar parsellerini, yeşil alanları, kamu alanlarını ve yolları belirleyen uygulamanın ve imar dağıtım cetvellerinin ... Belediyesi tarafından yapıldığı, 3184 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi gereğince yapılan imar uygulamasına ilişkin bilgi ve belgelerin davalı ... tarafından Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğü'nden istendiği, Kadastro Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünün belediye tarafından imar uygulaması nedeniyle istenen belgeleri davalı belediyeye gönderdiği, öncesi kadastral parsele dayalı olan mevkide 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi gereğince yeni imar parsellerini oluşturma görev ve yetkisinin davalı belediyede olduğu, bu itibarla davacıya ait 541 ada 77 parsel numaralı taşınmazın davalı ... Başkanlığınca yapılan 78 nolu imar planı uygulama sahasında kalmasına rağmen imar uygulamasına tabi tutulmamasının davalı ... başkanlığının hatalı işleminden kaynaklandığı, davalı ... tarafından yapılan imar uygulaması sonucunda davacının taşınmazının fiilen kullanılamaz durumda kaldığı, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök rapor ve ek raporu doğrultusunda dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın değerinin belirlendiği, davacının dava konusu taşınmaz üzerine ileride yapılacak bina nedeniyle mahrum kaldığı müspet zararına ilişkin tazminat talebinin ise yerinde olmadığının anlaşıldığı; ancak davalı Hazine aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiş ise de; 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi kapsamında yeni imar parsellerinin oluşturulması işleminin belediyenin görev ve yetkisinde olduğu, davalı ... tarafından yeni imar parsellerinin oluşturulması işleminde davalı hazinenin herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, davalı Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurularak, davanın davalı Hazine yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Hazinen de müştereken sorumlu olduğunu, mahrum kalınan parasal değerin hesaplamaya dahil edilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. onanmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın zemin bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 78 nolu parselasyon planının yapıldığı ancak taşınmazın imar uygulamasına dahil edilmediği, hali hazırda taşınmazın 91,87 m²lik kısmının imar uygulaması sonucu oluşan 1396 ada 2 parselle mükerrerlik teşkil ettiği, kalan kısmının yolda kaldığı, taşınmaza ilişkin olarak davalı ... tarafından kamulaştırma işlemlerine başlandığının belirtildiği anlaşılmış olup bu itibarla; dava konusu taşınmazın imar uygulamasına dahil edilmemesi sonucu 91,87 m²lik kısmında mükerrerlik oluştuğu ve kalan kısmında davalı ... Başkanlığının sorumluluğunda olan yolda kaldığı anlaşıldığından, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davalı Hazine yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi de yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın dışındaki temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmazın bedeline hükmedildiği halde idare lehine tescil kararı verilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına ayrı bir bent olarak, “Dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 541 ada 77 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacıdan kalan aşağıda yazılı harcın iadesine, davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.