Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3371 E. 2023/9860 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fiilen el atılan alanın 391,22 m² olduğu belirtildiği halde hüküm kısmında 312,96 m² olarak yazılması nedeniyle, davacıların payına düşen alanın netleştirilmesi amacıyla karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1817 Esas, 2022/3053 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/463 Esas, 2021/167 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın husumetten reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın birleştirilen davada davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun ecrimisil yönünden miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle usulden reddine, tazminat yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleştirilen davada davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacılara ödenmesine karar verilen ecrimisil bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil bedeli yönünden birleştirilen davada davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Birleştirilen davada davalı ... vekilinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen dosyada davacılar vekilleri dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi,1118 ada 16 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde yol ve otopark olarak el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ilk olarak Bayındırlık İskân Bakanlığı tarafından 1980 yılında onanan imar planında kalmaktayken mülga Antalya Belediye Meclisinin, 23.10.1987 tarihli kararı ile onanan planda ve yürürlükteki planda otopark kullanımında ve yaya yolunda kaldığını, taşınmazın halen imar planında bir kısmı otopark bir kısmı yol ve bir kısmı da dini tesis alanında kaldığını, otopark alanı ile ilgili davanın Büyükşehir Belediyesine açılması gerektiğini, dava konusu taşınmaza müvekkili belediye tarafından yapılmış hukuki veya fiili bir el atma bulunmadığını, taşınmazın çevresinde bulunan cadde ve sokakların 11.12.2015 tarih ve 1175 nolu Antalya Büyükşehir Belediye Meclis Kararı ile Büyükşehir Belediyesi yetki ve sorumluluğuna geçtiğini, hem tazminat hem de ecrimisil açısından davanın reddini talep etmiştir.

2. Birleştirilen davada davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın son aşamasına gelinmişken davaya idarelerinin dahil edilmesinin mümkün olmadığını, idari yargının görevli olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın husumetten reddine, birleştirilen davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın raporlarda (A) harfiyle gösterilen 312,96 m²lik kısmının imar planında kamuya ayrılan otopark ve yaya yolunda kaldığı ve davalı idarece fiilen el atıldığının tespiti nedeniyle tapu maliki ... Yılmaz’ın veraset ilamındaki payları oranında tapu kaydının iptali ile yol ve otopark olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Birleştirilen davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğini, sabit bir yapı olmadığından parke taş döşenmesinin el atma olarak nitelenemeyeceğini, dava konusu taşınmaz üzerinde idarelerine ait bir otopark işletmesi de bulunmadığını, uygulama imar planında komşu 1118 ada 17 parsel sayılı taşınmazın dini tesis alanı olarak planlanmış olup 16,78 m² için ek rapor düzenlenmeden 391,22 m²nin tescilinin gerçekleştirilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar planında otopark, yol ve dini tesis alanı olarak ayrıldığı, ancak dava konusu taşınmaza yaya yolu ve otopark yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, hükme esas raporda dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın özelliklerinin puanlanması suretiyle bulunan değer üzerinden taşınmazın değerinin tespitlendiği, emlak vergi değerlerinin eşit olduğu, her iki taşınmazın da imar parseli olduğu, kıyaslama neticesinde dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın eşit değerde olduğunun kabul edilmesinin emlak vergi değerleri açısından da değerlendirildiğinde yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının dava tarihi itibarıyla 2.934,74 TL olarak kabulünün yerinde olduğu, tespit edilen bedelin Antalya Büyükşehir Belediyesinden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun bulunduğundan birleştirilen davada davalı ... Belediyesi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, her bir davacı için ayrı ayrı hükmedilen ecrimisil miktarı kesinlik sınırı içerisinde kaldığından istinaf başvurusunun ecrimisil talebi yönünden miktar itibarıyla usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Birleştirilen davada davalı ... Belediyesi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza otopark ve yaya yolu yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı ve davacılarca fiilen el atılan bu kısmın bedelinin talep edildiği anlaşıldığından 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmaz bedelinin fiilen el atan birleştirilen davada davalı ... Belediyesinden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4'ün üçüncü fıkrası; "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir." şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4 ün eldeki dosyada uygulanamayacağı anlaşılmıştır.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; birleştirilen davalı ... Belediyesi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda otopark ve yaya yolu yapılmak suretiyle fiilen el atılan ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kısım 391,22 m² olup bu kısımda davacıların payına düşen alan 312,96 m² olduğu halde, hükümde infazda tereddüt uyandıracak şekilde (A) harfi ile gösterilen yerin 312,96 m² olarak yazılması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Birleştirilen Davada Davalı ... Vekilinin Ecrimisil Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B.Birleştirilen Davada Davalı ... Vekilinin Kamulaştırmasız El Atmadan Doğan Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının Reddine,

2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının; (2) numaralı bendinin ilk paragrafı ile (3) numaralı bendinin ilkparagrafında yer alan “(A) harfiyle gösterilen” ibaresinden sonra gelmek üzere ayrı ayrı “391,22 m² alandan veraset ilamındaki payları oranında davacılara düşen” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Birleştirilen davada davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.