Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3473 E. 2023/11297 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketlerin, sitedeki bazı bağımsız bölümlerin ortak yer olarak tescilini talep etmesi üzerine açılan davada, davanın taraf teşkili noksanlığından reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Sitede 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na uygun toplu yapı yönetimine geçilmediğinden, ortak yerlerin tescili davasında taraf teşkili yokluğunun doğru olduğu ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2599 Esas, 2022/2856 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/40 Esas, 2020/97 Karar

Taraflar arasındaki ortak yerlerin tüm kat malikleri adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın taraf teşkili yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Kasaba Sitesinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (634 sayılı Kanun) hükümlerine tabi olmadığının tespitini, Site Yönetimi tarafindan gönderilen 30.12.2015-933 sayılı yazıdaki 2016 Yılı İşletme Projesi de 29.12.2015 tarihli Temsilciler Kurulu kararının, 1 ada 71 sayılı parselin Yönetim Planına ve Genel Hükümlere, iyi niyet kurallarına aykırı ve yok hükmünde olduğunun, müvekkili şirketler bakımından her hangi bir bağlayıcılığı bulunmadığının tespiti sureti ile iptalini, müvekkili şirketlerin borçlu bulunmadığının tespitini, bu bağımsız bölümlerin müşterek methal niteliği ile hakim müdahalesi sureti ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yüklenici şirketin, müvekkil sitede bulunan gayrimenkulleri, maliklere satarken satış sözleşmesinin 3 üncü maddesinde "satış bedeli, kat mülkiyetinin kurulup buna ilişkin tapunun istihsali işlemlerinin takibi hiz mederi de yönetim şirketinin bir hissesinin bedelini kapsar" hükmünün bulunduğunu, yüklenici firmanın kat mülkiyetinden sonra, yönetim şirketi olan ... A.Ş.' nin bir hissesini maliklere devir etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, dava tarihine kadar halen yönetim şirketi olan ... A.Ş.'nin hisselerini, Kasaba Sitesi maliklerine devir etmediğini, Kasaba Sitesi kat maliklerinin ise hissedar olmadıklarını, bu şirketin hisselerinin maliklerinin de halen İş-Koray A.Ş. olduğunu, 1 ada 71 sayılı parselde bulunan sosyal tesisler üzerinde payı bulunan tüm davacı şirketlerin hisseleri nispetin de giderlere katlanmak zorunda olduğunu, F22cl7a2d pafta, 1 ada 71 sayılı parselin tapuda kayıtlı olan Yönetim Planında Sosyal Tesisler olarak adlandırıldığını, müvekkili site yönetiminin yalnızca tapuda müşterek methal olarak kayıtlı olan ve tescil edilen H3 Blok 1 numaralı bağımsız bölümü(Açık Havuz), H3 Blok 2 numaralı bağımsız bölümü(Çocuk Havuzu), G1 Blok 1 numaralı bağımsız bölümü(Kapalı Havuz) site sakinlerinin kullanımına sunduğunu, “çok amaçlı salon”, “spor salonu”, “restoran”, “veteriner”, “market”, “kuaför” ve “kafeterya” nın müvekkili site lehine müşterek methal olarak tescil edilmediği gibi site tarafindan da kullanılmadığını, bu dükkanların, davacı şirketler tarafından kiraya verildiğini ve kira geliri elde ettiklerini, Kartal 4. Noterliği'nin 11.12.2015-41354 sayılı ihtarnamesi ile davacı şirketler tarafından, Kasaba Sitesi Yönetimine 1 ada 71 sayılı parseldeki bağımsız bölümlerin müşterek methal niteliği ile tahsis edilmesi için tapu sicil müdürlüğünde yapılacak tescil işlemlerinde sitedeki bağımsız bölüm maliklerinin katılımının sağlanması talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve talebe muvafakatlerinin bulunmadığını, davacı şirketler tarafından yapılması gerekenin ise satış vaadi sözleşmesindeki taahhütlerini yerine getirerek 1 ada 71 sayılı parselde bulunan bağımsız bölümlerin mülkiyetini kat maliklerine devir etmesi olduğunu, Kasaba Sitesi Yönetiminin, 634 sayılı Kanun’na göre oluşmamakta ise de mevcut yönetimin, yönetim planı doğrultusunda kat malikleri tarafından seçilerek faaliyet gösterdiğini beyan ederek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın taraf teşkili yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1 ada 71 parselde mevcut bağımsız bölümlerin, dava dilekçesinde belirttikleri parsellere ortak alan olarak tescil edilmesi talebiyle dava açtıklarını, davalı vekilinin 15.03.2018 tarihli duruşmada bu talebin davalı vekilince kabul edildiğini, müvekkili şirketlerle davalı ... tarafından akdedilen 27.11.2017 tarihli Protokol'ün 8 inci maddesinde 1 ada71 parseldeki bağımsız bölümlerin ortak alan ve sosyal tesis niteliğinde olduğu ve tüm etaplardaki maliklerin kullanımına tahsis edileceğinin belirtildiğini, yargılama devam ederken kat maliklerinin kabulü ile tapuya tescil edilen Kasaba Toplu Yapı Yönetim Planında 1 ada 71 parselin ortak alan ve sosyal tesis olarak belirtildiğini, tapuda tescilli olan toplu yapı yönetim planının, kat malikleri kurulu kararına göre tapuya tescil edildiğini ve kat maliklerinin iradesini yansıttığını, mahkemenin taraf teşkili sağlanmadığı yönündeki gerekçesinin bu nedenle yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu parselin hem yönetim planında hem de fiili kullanımda ortak alan niteliğinde olduğunu, site yönetiminin zaten temsilciler kurulundan aldığı yetki ile sulh olduğunu, davayı kabul ettiğini, işlemleri 634 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre yürütmekte olduğunu, Yönetimi Planı ve alınan kararlar incelendiğinde görüleceği üzere site yönetim kurulu yetkili olduğu gibi söz konusu taşınmazların yönetim planına göre zaten ortak alan niteliğinde olduğunu, mahkemece maddi vakılar ve delillerin yanlış değerlendirilek karar verildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasına, davanın sulh çerçevesinde kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını, kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümlerin ortak alan olarak tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık dava konusu bağımsız bölümlerin ortak alan olarak tapuya tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 66 ve davamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu sitede 634 sayılı Kanun'un 66 ve devamı maddelerine uygun toplu yapı yönetimine geçilmemiş olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince davanın taraf teşkili yokluğundan usulden reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.