Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3770 E. 2023/10657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin rayiç değerden yüksek olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozma ile kesinleşen hususların yeniden incelenmesine imkan olmadığı gözetilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/5 Esas, 2022/434 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Mersin ili, ... ilçesi, Narlıdere Köyü 119 ada 79 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.09.2014 tarihli ve 2013/565Esas, 2014/473Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 276.373,70 TL tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 18.09.2014 tarihli ve 2013/565 Esas, 2014/473 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz ve emsalin emlak vergisine esas 2013 yılı itibarıyla belirlenen m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerektiğini ve bilirkişi kurulunca emsal alınan ... Mahallesi 370 ada 12 parselde kayıtlı 55 m² taşınmazın üzerindeki 52 m² dükkan ile birlikte satıldığı, dükkanın büyüklüğünün neredeyse arsanın tamamını kaplamış olması ve satışların dükkan ve iş yeri satışına ilişkin olduğunun saptanması durumunda, satış işleminin zeminden çok üzerinde yer alan işletmeye yönelik olduğu, emsal taşınmaz üzerindeki yapının değeri hesaplanıp satış bedelinden düşülerek zemine isabet eden bedel bulunmaya çalışılsa da bu hesaplamada ticari işletmenin değerinin yer almayacağı ve esasen böyle bir hesaplamanın objektif olarak yapılamayacağından gerçek zemin değerine de ulaşılamayacağını ve bu durumda söz konusu taşınmaz satışların uygun ve isabetli emsal olduğundan söz edilemeyeceği dikkate alındığında bu taşınmazın emsal olacak nitelikte olmadığı ve gerçekçi olmayan yanıltıcı sonuçlara götüreceğinden bu nedenle; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanmasından sonra ek bilirkişi raporu alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22.12.2016 tarihli ve 2016/519 Esas, 2016/772Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 247.040,00 TL kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 22.12.2016 tarihli ve 2016/519 Esas, 2016/772 Karar sayılı sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak esas alınan Barabanlı Mahallesi 142 ada 64 parsel, farklı mahallede ve dava konusu taşınmazdan 33 km uzaklıkta olup, dava konusu taşınmazdan, farklı yer ve özellikte olduğundan taşınmaza emsal olacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzeryüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli ile bozma öncesi yatırılan miktar arasındaki farkın belirlenerek idareye iade edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 31.10.2019 tarihli ve 2018/591 Esas, 2019/844 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 256.503,60 TL kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 31.10.2019 tarihli ve 2018/591Esas, 2019/844 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini; dava konusu ... ilçesi, Narlıdere köyü 119 ada 79 parsel sayılı taşınmazın bozma öncesi ilk kararla tespit edilen m² birim fiyatının 280 TL olarak tespit edildiği ve kararın davacı idare vekilinin temyiz istemi üzerine bozulduğu halde, davacı idare lehine oluşan usulü kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek, bozma sonrası 302 TL birim fiyatı üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle fazla bedel tespiti ve bozma öncesi verilen kararda dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 151,86 m²lik kısmında % 90 değer azalışına hükmedildiği ve bu hususun bozma konusu yapılmadığı, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetildiğinde, bozma sonrası hükme esas alınan 08.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda arta kalan kısmın 119 ada 84 ve 85 parsele ifraz edildiği 119 ada 84 parselin yol olarak terkin edildiği, arta kalan kısım hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/755 Esas sayılı dosya ile kamulaştırma davası olduğu belirtildiğine göre ilgili dosya ve tapu kayıtları getirtilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 30.11.2022 tarihli ve 2022/5 Esas, 2022/434Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 234.164,00 TL kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın niteliği gereği vekille temsil edilen taraflar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olup, dava konusu taşınmaza rayicinin çok üzerinde bir değer takdir edildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.