Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3914 E. 2023/10892 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması neticesinde bedele dönüştürülen davacı payına biçilen bedelin düşük olduğu iddiasıyla açılan dava sonucu verilen kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. madde uyarınca, uygulamanın tapuda tescil tarihi esas alınarak emsal değerlendirme yöntemiyle belirlenen ve dava tarihine güncellenen bedelin tespitinde isabetsizlik görülmediği, ancak davanın kısmen reddiyle oluşan ve davalı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin yasal düzenleme değişikliği nedeniyle kaldırılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/758 Esas, 2022/731 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının arttırılması ile ecrimisilin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (eski 327 parsel) sayılı taşınmazda imar uygulaması öncesi davacıların 132.00m² şer hissesi bulunmakta iken yapılan imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak 111.75 m² şer hisselerin bedeline dönüştürüldüğünü, ancak hisselerinin bedellerinin ödenmediğini, takdir komisyonu tarafından tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu, bedele dönüşen alan bedelinin artırılarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, idarece hazırlanan kıymet takdirinde belirlenen bedelin gerçek değerini yansıttığını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.12.2015 tarihli ve 2014/493 Esas, 2015/439 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçiçi 12 nci maddesi uyarınca rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin18.04.2019 tarihli ve 2017/559 Esas, 2019/143 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

C. İkinci Bozma

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; alınan raporların hüküm kurmaya yeterli olmadığı ve taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;bozma öncesi alınan bilirkişi raporu ile bozma sonrası alınan bilirkişi raporları arasında çelişki giderilmeden ve gerekçesi gösterilmeden hatalı ve eksik inceleme ile metrekare birim fiyatının düşük tespit edildiğini, davanın kısmen kabulü yasal değişiklikten kaynaklandığı hâlde davanın reddedilen kısmı yönünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunarak, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, değerlendirme tarihindeki metrekare birim fiyatının dava tarihine endekslenirken denetime imkan vermeyecek şekilde hesaplama yapıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda incelenen emsalin uygun olmadığını, eksik inceleme ile metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden, reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (6) numaralı bendinin tümü ile hükümden çıkarılmasına, yargılama giderlerine ilişkin (7) numaralı bendindeki “3.509,80 TL masrafın ” ibaresinden sonra gelen kısım hükümden tamamen çıkartılarak yerine “davalı idareden alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacılara iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

14.11.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.