Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4035 E. 2024/1881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza ilişkin bedelin belirlenmesinde hüküm fıkrasında yazım hatası yapılması ve mahkeme harcının belirlenmesinde 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen ek madde 4 hükmüne aykırı olarak maktu değil nispi harç uygulaması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1501 Esas, 2022/2042 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/399 Esas, 2021/194 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı lehine hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, davalı ...vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı ... vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Çekmeköy ilçesi, ... köyü 283 parsel sayılı taşınmazın imar planında bölge parkında ve yol alanında olduğunu, fiilen de el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; maktu vekâlet ve maktu harcın hükmedilmesi gerektiğini, husumetin kendilerine düşmediğini, uzlaşmanın dava şartı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ...vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma yoluna gidilmesi gerektiğini, el atmanın bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının paydaş olup tek başına dava açamayacağını, m² birim bedelinin fahiş belirlendiğini, husumetin kendilerine düşmediğini, bilirkişi raporunda (f) ve (e ) alanların (D) ve (C) harfi ile gösterilen alanlarda bulunmasına rağmen terkinlerine karar verildiğini, toplamın tapu miktarını karşılamadığını, bölge parkı olan kısımlara fiilen el atılmadığı için bedeline hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ...vekili istinaf dilekçesinde özetle; asfalt kapmalar sökülerek eski haline getirildiğini, m² birim fiyatının fahiş olduğunu, dzenleme ortaklık payının indirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi dava konusu taşınmazın davalı idarelerin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, taşınmaza 1983 yılından sonra el atıldığı ve uzlaşmanın da dava şartı olmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiş; ancak bedeline hükmedildiği halde fen bilirkişi raporunda E ve F harfleriyle belirtilen ve fiilen yol ve kaldırım olarak el atılan kısımların tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve 26.11.2022 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek madde 4 uyarınca karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden, davalı idarelerin istinaf istemlerinin ayrı ayrı kamu düzenine ilişkin husular yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre 1983 yılından sonra fiilen el atılmış olan taşınmaza, proje bütünlüğü gözetilerek tamamı yönünden değerlendirme yapılması suretiyle hüküm altına alınan bedelin sorumlu oldukları kısımlar gözönüne alınarak davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedeli toplamı 445.583,29 TL olması gerekirken, hüküm fıkrasına zuhulen 445.538,29 TL olarak yazılması doğru olmayıp düzeltilmesi gerekir.

5. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir. " şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve on üçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir lakım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/1 76 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.1 1.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el alma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davalı ...Vekilinin Temyizi Yönünden;

1.Davalı ...vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı ... Vekilinin Temyize Yönünden;

1.Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzenine ilişkin olarak yapılan değerlendirme sonucunda, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “445.538,29” sayısının çıkartılmasına, yerine “445.533,29” sayısının yazılması, devamla (7) ve (8) numaralı bentlerinin çıkartılmasına, yerlerine (7) numaralı bent olarak “ Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 30.437,79 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılmış olan toplam 7.645,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.792,45 TL karar ve ilam harcının 20.706,57 TL'sinin davalı ... Başkanlığın'dan, 2.085,88 TL'sinin davalı ...'dan alınarak Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin, devamla (8) numaralı bent olarak “Davacı tarafından yatırılan toplam 7.995,24 TL harç toplamı ile gider avansından kullanılan 1.959,10 TL olmak üzere toplam 9.954,34 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.