Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4253 E. 2023/11125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri nasıl belirlenecektir ve davalı idare tarafından ödenmesi gereken bedel ne kadardır?

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca arsa niteliğindeki taşınmaza gelir metodu ile değer biçilmesi gerektiği, bu bedelin davalı idareden tahsil edilip davacıya ödenmesi gerektiği, el atılan kısmın tapu kaydından terkin edilerek yola çevrilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/302 Esas, 2023/441 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/117 Esas, 2021/494 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Tüm davacılar için hükmedilen ecrimisil bedeli ile davacılardan ..., ..., ..., ... ve ... lehine hükmedilen kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idare vekilinin ecrimisile ve davacılar ..., ... ..., ... ve ... paylarına düşen tazminata ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacılar ... vd. payları için hükmedilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Başiskele ilçesi, ... Mahallesi 2531 parsel sayılı taşınmaza fiilen yol yapılmak suretiyle el atıldığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 2531 parsel sayılı taşınmazın kök parselin 07.08.1972 tarihli ve 1972/134 sayılı kamu yararı kararına göre kamulaştırılması nedeniyle ifrazen oluşmuş parsel olduğunu, davacılar veya murislerine tebligat yapılıp yapılmadığı hususunun ilgili noterlikten ve müvekkili idareden sorulması gerektiğini, tebligat mevcut ise hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddi gerektiğini belirterek, haksız ve de yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2020/117 Esas, 2021/494 Karar sayılı kararı davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun teknik ve hukuki yönden eksik ve hatalı olup, hükme esas alınmasının isabetsiz olduğunu, taşınmazın tapu kaydında tarla vasfı ile kayıtlı olduğunu, arsa olarak kabulünün mümkün olmadığını, emsal seçiminin hatalı olduğunu, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazla benzer özelliklerde olmadığını, emsal alınmasının hakkaniyete uygun bir tazminat bedelinin hesaplanmasında doğru sonuç vermeyeceğini, emsal olarak alınan satışların kimler arasında yapıldığının belli olmadığını, bilirkişiler tarafından dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken değeri yüksek taşınmazların emsal olarak alınmasının bedel artırma amacına yönelik olduğunu, bilirkişilerce dava konusu taşınmazın m² değeri belirlenirken objektif kriterler dikkate alınmaksızın soyut birtakım değerlendirmelerde bulunulduğundan raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ecrimisil şartlarının oluşmamasına rağmen yüksek gelir getiren taşınmazların emsal olarak baz alınması ve yüksek tazminat hesaplanmasının hatalı olduğunu, kamulaştırma işlemlerinin kamu yararı doğrultusunda yapıldığını, müvekkili idarenin kötü niyetli olacağının düşünülemeyeceği için ecrimisil belirlenmesinin de düşünülemeyeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının eksik inceleme sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin daavacı tarafa ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz itirazında bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kamulaştırmasız el atılan bölümdeki davacı payının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil ve Davacılar ..., ... ..., ... ve ... Paylarına Düşen Tazminata İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin ... vd. Paylarına Düşen Tazminata İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.