"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/48 Esas, 2022/233 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Elazığ ili, ... ilçesi, Merkez Dereağzı mevkii 1401 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından kamulaştırma yapılmaksızın yol yapmak suretiyle el atıldığından fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak el atma bedelinin faizi ile tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza 2004 yılı Eylül ayında el atıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde el atma tarihinde mükerrerlik olması nedeniyle kamulaştırma işleminin yapılamadığını, Kadastro Müdürlüğü tarafından ilgili mükerrerlik işleminin yeni sonuçlandırıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise el atılan kısmın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2010/262 Esas, 2014/615 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2010/262 Esas, 2014/615 Karar sayılı kararı karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Kapatılan (18. Hukuk) Dairesince yapılan inceleme sonucunda; alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığını, emsal ve dava konusu taşınmazın 2010 yılı emlak vergi değerleri karşılaştırıldığında emsal alınan taşınmaz dava konusu taşınmaza göre daha değerli olduğu halde, bilirkişi raporuna göre ters orantı oluşacak şekilde dava konusu taşınmazın emsale göre daha değerli olduğunun kabul edilmesi karşısında dava konusu taşınmazın emsal taşınmazla en fazla eşdeğer olabileceğinin düşünülmemesi, emsal ve dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kayıt örneğinin ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Mahkemenin 27.01.2021 tarihli ve 2016/31 Esas, 2021/24 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın dosyada mevcut son tapu kaydına göre davacılarının taşınmazdaki tüm hisselerinin yargılama sırasında 26.03.2015 tarihinde dava dışı ...’a satıldığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, davanın açılmasından sonra, dava konusunun davacı tarafından devredilecek olması halinde, devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği düzenlendiğinden, mahkemece davacı sıfatıyla yeni malike dava ihbar edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar uygulaması ile yola terkinin yapıldığını 1401 parselin 145 ada 2 parsel numarasını aldığını, imar yolunda kaldığından bu hususun yeteri kadar araştırılmadan hüküm kurulduğunu, el atma durumunun mevcut olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, teknik yeterliliği olmayan rapora dayanılarak usul ve kanuna aykırı kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu maliki davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmağa hakkı olduğuna; ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.