"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1804 Esas, 2022/1666 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1255 Esas, 2021/895 Karar
Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek Madde 1 gereğince yapılan sayısallaştırma işlemi nedeni ile taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Hazine vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.11.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı Hazine vekili Avukat ... gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Mardin ili, ... ilçesi, Acırlı Mahallesi 265ada 8 parsel sayılı taşınmazın sayısallaştırma işlemleri sonucu alanında azalma meydana geldiğini, bu nedenle uğranılan zararın kadastro yenileme çalışmalarının kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin idarelerine yöneltilemeyeceğini, sayısallaştırma işlemine askı süresi içerisinde itiraz edilmediğini, dava zamanaşımı süresinin sona erdiğini, idarelerinin kusuru ya da sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın sayısallaştırma çalışmaları sonucu eksilen 715,46 m²lik kısmının bedelinin davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, Kadastro Müdürlüğünce yapılan işleme 30 günlük askı ilân süresinde itiraz hakkı olan davacının bu hususa itiraz etmediği halde tazminat davası açmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davada uygun illiyet bağı bulunmadığını, bilirkişi raporunda taşınmazın m² birim fiyatlarının fahiş olarak belirlendiğini, hesaplamalara esas alınan tespitler ve değerlerin gerçeği yansıtmadığını, elverişsiz raporlar doğrultusunda karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın arsa vasfıyla değerlendirilmeyeceğini,davanın seri dava niteliğinde bulunduğu, yargılama gideri, vekâlet ücretinin de irdelenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1988 yılında yapılan kadastro tespit çalışmaları sonucunda 3.400 m² yüzölçümü ile tespit ve tescil edildiği, davacının 3.400 m² yüzölçümü ile tapuya tescil edilen iş bu taşınmazı 06.01.2010 tarihinde satın almak suretiyle malik olduğu, sonraki aşamada Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kanun'un Ek Madde 1 doğrultusunda yapılan sayısallaştırma çalışması sonucu dava konusu taşınmazın yüzölçümü 2.684,54 m² olarak düzeltildiği, sayısallaştırma işleminin 15.11.2018 ile 14.12.2018 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı ve askı ilan süresinin dolması akabinde 15.12.2018 tarihinde kesinleşen düzeltme işleminin tapu siciline 31.01.2019 tarihinde işlendiği ve taşınmazın yüzölçümünün tapu kayıtlarında 2.684,54 m² olarak düzeltildiği, eldeki davanın ise düzeltme işleminin kesinleştiği tarihten sonra ve 10 yıllık zaman aşımı süresi içinde 14.12.2020 tarihinde açıldığı, davacının tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle tazminat hakkı doğduğunun kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve sayısallaştırma çalışmaları sonucu azalan yüzölçümü miktarı olan 715,46 m²lik kısmın bedelinin alınan rapor uyarınca davalıdan tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava zamanaşımı süresinin sona erdiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, askı süresi içerisinde itirazda bulunulmadığını, değerlendirmenin 15.12.2018 tarihine göre yapılması gerektiğini, taşınmazın arsa vasfının bulunmadığını, emsal ile dava konusu taşınmazın değer farkının yerinde olmadığını, fahiş fiyat belirlendiğini, ıslah dilekçesinin kabul edilemeyeceğini, yargılamanının seri yargılama usulüne göre yapılması gerektiğini, yargılama giderleri, harç, vekâlet ücreti, ve faize ilişkin hükümlerin usul ve kanuna aykırı olduğunun ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilerek taşınmazın belirlenen gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.