Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4849 E. 2023/10012 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında eğitim alanına ayrılması ve makul sürede işlem tesis edilmemesi nedeniyle kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği, bedel tespitinde emsal kararlar ve taşınmazın özellikleri gözetilerek hükmedilen bedelin uygun olduğu, ancak hükmedilen nispi vekâlet ücretinin maktu vekâlet ücreti olarak düzeltilmesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/597 Esas, 2023/289 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 37. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/368 Esas, 2022/46 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 43144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın okul alanı olarak ayrıldığını ve fiilen el atılmış olduğundan tazminat alacağının davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idarenin cevap dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile değer tespiti yapıldığını, yüksek bedel belirlendiğini, harçtan muaf olmalarına rağmen aleyhlerine harca hükmedildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 43144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1996 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “Temel Eğitim Alanı” olarak ayrıldığını, fiili el atmanın olmadığı anlaşılmışsa da taşınmazda davalı kurumun malik olduğu ve imar planında "Temel Eğitim Alanı" olarak belirlenmek suretiyle davacıların taşınmazdan süresi belirsiz şekilde yararlanmalarına fiilen olanak kalmadığının anlaşıldığını, bu itibarla kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak adli yargının görevi dahilinde olduğundan, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davada Haziran 2011 değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2012/26974 Esas sayılı ilamı ile denetimden geçerek kesinleşen 550 TL/m² birim bedel de değerlendirilmek suretiyle değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline, taşınmazdaki davacılar payının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline dair kararda, aynı bölgede 43060 ada 1 parsel yönünden açılan davada Haziran 2017 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 890 TL/m² birim bedelin Dairemizin 2020/10 Esas sayılı ilamı ile Haziran 2020 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 1.420TL/m² birim bedelin, Dairemizin 2021/822 esas sayılı ilamı ile 43144 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden Mart 2020 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 1.385 TL/m² birim bedelin, Dairemizin 2021/799 esas sayılı ilamı ile uygun bulunduğu da dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediğini; ancak taşımazın davacı adına tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken terkin kararı verilmesi ve davalı idare harçtan muaf olduğu halde davalı idareden yargılama giderlerine dahil edilerek harç tahsiline karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldıralarak, düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile değer tespiti yapıldığını, rayiç değerden çok yüksek bedel belirlendiğini, vekâlet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde-1 inci maddesi: “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır.'' (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı Kararı ile)”

5. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde-1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümle: "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."

6. 26.11.2022 tarihli ve 3025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, Dairimize intikal eden paydaş dosyalarına göre 1996 yılında onaylanan ve halihazırda yürürlükte bulunan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu taşınmazın “Temel Eğitim Alanı” olarak ayrıldığı dikkate alındığında, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden, idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü doğrudur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıda belirtilen paragraf haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. 16.11.2022 tarihinde kabul edilerek 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen ek madde 4’ün son fıkrası uyarınca koşullarının varlığı halinde, Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, davacı yararına maktu vekâlet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “44.807,00” sayısının çıkartılmasına, yerine “ 9.200,00 ” sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.