"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 2280 ada 66 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre ve zamanaşımının değerlendirilmesi gerektiğini, 09.10.1956 tarihinden önce kamu hizmetine tahsis olunan taşınmazların 221 sayılı Kanun uyarınca kamulaştırılmış sayılacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: taşınmaz üzerinde 1943 yılından önce yapılan askeri binanın olduğunu, taşınmazın 221 sayılı Kanun kapsamında kaldığını, tek emsal üzerinden değer tespit edildiğini, karşılaştırmanın uygun yapılmadığını, fahiş bedel tespit edildiğini, düzenleme ortaklık payı kesintisinin % 45 olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan ve İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/124 Esas, 2015/107 Karar sayılı dosyasında görülen dava sonucunda dava konusu taşınmazın 2280 ada 69 ve 70 parseller olarak ifraz edildiği, davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı tespit edilen 1.908,00 m²lik kısmın 2280 ada 70 parsel olduğu taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan ve İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/124 Esas, 2015/107 Karar sayılı dosyasının, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/3350 Esas, 2018/18030 Karar sayılı dosyası ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki (...) kelimelerinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Hazine) kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiğini ve kesinleştiğini, bu ilam ile dava konusu yere el atıldığı, davanın doğru idareye yönlendirilmiş olduğu ve el atmanın 1956-1983 olan ara dönemde yapılmış olduğunun kesinleştiğini, ayrıca bu dosyada, dava konusu parselin geldisi olan 2280 ada 36 parselin ilk tesis kadastrosuna ait 04.05.1943 tarihinde tanzim edilen ölçü krokisinde, davalı idarenin iddia ettiği ve keşifte gösterdiği üzerinde 1912 tarihli levha bulunan eski tarihli bina görülmekte ise de aynı şekilde ilk tesis kadastrosu ile tersimatı yapılan 354 paftada da söz konusu edilen bina gösterilmiş ise de 19.10.1959 tarihli ve 2278 yevmiye ile tescil olunan mahkeme kararı ile yapılan hükmen ifraz işleminde, 27.04.1966 tarihli ve 2600 yevmiye ile tescili yapılan ifraz işleminde söz konusu binanın kroki eklerinde gösterilmiş olup tüm evraklarda bu binanın (üzerinde 1912 tarihli levha bulunan) dava konusu 66 parselin dışında gösterildiğinin belirlendiğini, dolayısıyla, davalı vekilinin bu binayı göstererek davanın 221 sayılı Kanun kapsamında kaldığı yönündeki beyanına itibar edilemeyeceğini, el atılan dönem nedeniyle dava şartı olan uzlaşma başvurusu yapılma şartının yerine getirilmiş olduğu görüldüğünü, m² birim bedelinin uygun belirlenmiş olduğunu; ancak dava konusu taşınmazın el atılan kısmının ifrazla 2280 ada 70 parsel numarasını almasına rağmen infazda tereddüt yaratacak şekilde artık olmayan bir parsel numarası üzerinden hüküm tesis edilmiş olunması ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili yerine, davalı idare adına tesciline karar verilmesi doğru bulunmadığından bu hususlara ilişkin olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üçüncü alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında yerinde olduğundan istinaf isteminin m² birim bedeline yönelik olarak reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmaz üzerinde 09.10.1956 tarihinden önce yapılmış olduğu iddia olunan binanın, paydaş dosyasında ayrıntılı olarak incelenerek, kök 66 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunmadığının tespit edilmiş olması nedeniyle 221 sayılı Kanun'un uygulanmasına ilişkin istinaf isteminin de reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince bedeline hükmedilen taşınmazın Hazine adına tescili ile kök 2280 ada 66 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile el atılan taşınmazın 2280 ada 70 parsel olarak tapuya tescil edilmiş olması nedeniyle 70 parsel olarak tescili hususlarında İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilmesi de doğrudur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.