Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5226 E. 2023/12111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı idarenin kamulaştırmasız el atma yoluyla taşınmazın mülkiyet hakkının devrine karşılık bedel ödenmesi gerektiği yönündeki istemin kabulüne ilişkin kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/732 Esas, 2023/109 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 835 ada 21 ve 2772 ada 11 parsel ... taşınmazlara davalı tarafından kamulaştırma yapılmaksızın 2011 yılında yol yapma ve yol genişletme çalışmaları sırasında el atıldığını, bugüne kadar söz konusu yeri kamulaştırma yoluna gitmediği gibi bir bedel de ödemediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak el atma bedelinin faizi ile tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın çevre yolu kamulaştırma planı kapsamında kaldığını, kamulaştırma planının hazırlama çalışmalarının devam ettiğini, talep edilen ecrimisil talebinin hukuka aykırı olduğunu, en fazla geriye dönük olarak 5 yıllık talepte bulunulması gerektiğini, davacının müvekkili idareye uzlaşma talebinde bulunmadığından doğrudan tazminat talepli dava açmasının yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.05.2015 tarihli ve 2013/665 Esas, 2015/505 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 14.05.2015 tarihli ve 2013/665 Esas, 2015/505 Karar ... kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Kapatılan (18. Hukuk) Dairesince yapılan inceleme sonucu; 2772 ada 11 parsel ... taşınmaz yönünden idari yargı görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu 21 parsel yönünden yapılan incelemede ise taşınmaza yol olarak el atılmışsa da hangi tarihte fiilen el atıldığı ve el atma tarihindeki niteliklerinin tespit edilmediği anlaşılmıştır. 2942 ... Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 ... Kanun) 6487 ... Kanun ile değiştirilen geçici 6 ncı maddesi uyarınca 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında fiilen el atılan taşınmazlarla ilgili bedel talep edilmesi halinde el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değeri tespit edilmelidir. Buna göre öncelikle taşınmaza fiilen el atma tarihi tespit edilip (idarenin resmi belgeleri, tarafların beyanları, tanık anlatımları vs tüm delillerle) el atma tarihinin yukarıda belirtilen tarihler arasında olduğu anlaşılması hâlinde bu tarih itibarıyla dava konusu taşınmazın imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içinde ise ilk olarak imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (...-uygulama), ... imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığı, beldenin gelişme yönünde olup olmadığı, belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskûn bulunup bulunmadığı, yerleşim merkezine uzaklığı ilgili belediye başkanlığından sorularak taşınmazın niteliği (arsa-arazi) tespit edilerek sonucuna göre bir değerlendirme yapılması ve el atma tarihinin 04.11.1983 sonrası olması hâlinde ise nispi olarak belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 05.10.2021 tarihli ve 2016/664 Esas, 2021/352 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinin yerinde olduğu; ancak hükme esas alınan 04.07.20019 tarihli fen raporunda A harfi ile gösterilen 626,00 m²lik alanın asfalt yol olarak, B harfi ile gösterilen 801,91 m²lik alanın park alanı olarak toplam 1.427,91 m²lik alan olduğu, tapu kaydında dava konusu taşınmazın 1.425,00 m² olduğu Karaman Belediye Başkanlığının 29.11.2018 tarihli yazısında 853,45 m²lik alandan imar yolu geçtiği bildirildiğinden çelişki giderilmeden uygulama kabiliyeti olmayan fen raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; el atma durumunun mevcut olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, uygun emsal alınmadığını, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, %40 düzenleme ortaklık payı kesintisi içinde kaldığından el atmanın gerçekleşmediğini, teknik yeterliliği olmayan rapora dayanılarak verilen usul ve kanuna aykırı kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 ... Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmağa ... olduğuna; ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.