Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5292 E. 2024/209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Riskli yapı tespiti yapılan bir binanın güçlendirilmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara aykırı olarak, binanın güçlendirilmesi talebini, riskli yapı şerhinin kaldırılmış olmasına ve güçlendirmenin mümkün olduğuna dair bilirkişi raporuna rağmen reddetmesi, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması olarak değerlendirilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2986 Esas, 2023/555 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kat malikleri kurulu toplantısının iptali ile hakimin müdahalesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kat Mülkiyetine tabi İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Mahallesi, 3167 ada 82 parsel sayılı taşınmazda 2 ve 3 numaralı dükkanların maliki olduğunu, ana taşınmazın riskli yapı olduğundan yıkılmasına yönelik kat malikleri kurulunca karar alındığını, yeniden bina yapılması için karar alındığını, kararın yerinde olmadığını, binanın güçlendirilmesinin mümkün olduğunu, güçlendirme için yöneticiye yetki verilebileceğini iddia ederek kat malikleri kurulu kararının iptalini, binanın güçlendirilmesinin mümkün olduğunun tespitini, güçlendirme projesi çizilmesini, taşınmazın yola kaymış olması durumunda yola bırakılacak kısmın belirlenerek terkin edilmesi gerektiğini, bu işlemler için kendilerine yetki verilmesini, güçlendirme için gerekli bedelin belirlenmesini, bankaya depo edilmesini ve yargılama sürecinde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar olan ... , ..., ..., ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesine aykırı olarak dava dilekçesinin düzenlendiğini, 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesi gereğince hangi iddianın hangi delil ile ispat edileceğinin açıklanmadığını, davacı hangi tarihteki apartman genel kurulunun iptalini istediğini açıklamadığını, talebin soyut hayal ürünü ve kötüniyetli olduğunu, davalıların pasif ehliyeti bulunmadığını, davanın apartman yönetimi adına yöneticiye karşı açılması gerektiğini, bu sebeple davalıların pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini; söz konusu apartmanın 50 yıl önceki eski inşaat teknikleri ile yapıldığını, emekli insanların yaşadığı 10 maliki olan bir apartman olduğunu, yapılan toplantıları çağrı usullerine ve toplantı kurallarına uyularak yapıldığını, davacının vekili aynı zamanda annesi olduğu için kuralları bilen hukukçu anne toplantılara davet amacıyla yapılan tebligatları almadığını, ihtilaf yaratmak gayesiyle kötüniyetli hareket ettiğini, toplantı sonrası herhangi bir itirazın yapılmadığını, davacının taleplerinin yasal mevzuata aykırı olduğunu, 31.05.2012 tarihinde yayınlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (6306 sayılı Kanun) kapsamında yapılan toplantının oy birliği ile alındığını, ilgili apartmanda alınan kararların davacı dışında tüm kat malikleri tarafından kabul edildiğini, 10 kat malikinden 9'unun kararıyla kabul edildiğini, davanın kötüniyet ile açıldığını, davacı kendisine yapılan çağrılara rağmen toplantılara katılmadığını, davacının vekiline çıkardığı vekâletnamedeki adresine çıkarılan tebligatları almaması, davacının iddialarının gayri samimi ve kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, binada yıpranma ve korozyonun ileri derecede olduğununu, ana taşıyıcı kolan ve kirişlerin ömrünün sona erdiğini, apartmanın her an yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu, davacının dükkandaki kiracı olarak bulunan fırın işletmesinde apartmana verilen sıcaklığın bu süreci daha da hızlandırdığı, bu durumun mühendislerce şifahi olarak beyan edildiğini, davada ihtiyati tedbir şartının bulunmadığını, bu sebeple davanın reddini, 6100 sayılı Kanun'un 329 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince davacının 5.000,00 TL disiplin cezasına hükmedilmesi gerektiğini, bu halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesine aykırı usulü olarak şartları taşımıyan dava dilekçesinin usulden reddini, 634 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesine aykırı olarak 1 aylık dava süresi geçtikten sonra açılan davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle usulden reddine, davanın Kaya apartmanı adına yönetici aleyhine açılması gerekirken davalılara açıldığından pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, bu talep kabul görmez ise haksız davanın reddine, kötüniyetli olarak açılan dava sebebiyle davacı tarafa ve vekiline ayrı ayrı olmak üzere 5.000,00 TL disiplin para cezasına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ve 2013/322 Esas, 2018/463 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli ve 2018/3509 Esas, 2021/763 Karar sayılı kararıyla; davacının ve davalıların istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis etmek üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; somut olayda yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu taşınmazda yapılan bilimsel deney ve testler sonucunda güçlendirmenin mümkün olduğu ve yapılacak güçlendirmenin maliyetinin yeni inşaa maliyetinden daha az olacağı sonucuna ulaşılmıştır. Yine dosya kapsamı ile davaya konu taşınmaz için verilmiş yıkım kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda gerekirse yeniden mahalinde konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturularak keşif yapılmak suretiyle dava konusu ana taşınmazın statik hesaplarının ve betonarme taşıyıcı elemanlarının kesit, boyut ve demir donatıları ile beton numunesi (karot) deneyleri dikkate alınarak gerekli araştırmalarda yapılıp, 2007 tarihli Deprem Yönetmeliği hükümlerine göre olası bir depreme karşı nasıl ve ne şekilde güçlendirme yapılacağı ve güçlendirme bedeline ilişkin hususlar tam olarak tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince idare mahkemesince ve Yargıtayca verilen kararlar uyarınca işlem tesis edilmediğini, mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, binanın imar uygulaması gereğince aynı şekilde yeniden yapılmasının mümkün olmadığını, güçlendirilebilir olduğunun tespit edildiği halde bozma ilamına uyulmasına rağmen aynı kararın tesis edilmesinin kanun ve usule aykırı olup mülkiyet hakkı gaspı niteliğinde olduğunu davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu kat malikleri kurulu toplantısı iptaline ilişkin önceki kararın sadece davacı tarafça diğer kısma yönelik temyiz edildiği halde Bölge Adliye Mahkemesince kesinleşen bu hususta tekrar karar verilerek aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamına uyulmasına rağmen aynı kararın tekrar vcrilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kat malikleri kurulu toplantısının iptali ile güçlendirme hususunda hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Bölge Adliye Mahkemesince Dairemiz bozma ilamına uyulmuş ise de gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, Dairemiz 2021/6385 Esas sayılı bozma ilamında ana taşınmazın güçlendirilmesinin mümkün olduğunun tespit edildiği böylece güçlendirme hususunda gerekli araştırmanın yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince araştırma yapılarak, güçlendirme hususunda öncelikle kat malikleri kuruluna başvurulması gerektiği, ayrıca yeniden inşaanın kat maliklerinin yararına olacağı belirtilerek bu yöndeki istemin reddine karar verilmiştir.

3.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında ana yapının sağlamlaştırılması zorunlu ve bunun ivedi yapılması gerekli ise kat malikleri kurulu kararına gerek olmadan da güçlendirme çalışmalarının yapılıp giderlerinin kat maliklerinden alınması ilkesi benimsenmiştir. Dava tarihi itibarıyla kat mülkiyeti tesis edilmiş olan ana taşınmazda, yargılama esnasında tapuya şerhedilen riskli yapı belirtmesinin ve ilgili işlemlerinin de idare mahkemesince iptal edildiği gözetildiğinde mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı, bir kısım davalılar vekili ve dahili davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden taraflardan peşin alınan harcın istek hâlinde iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi