"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/3013 Esas, 2019/1166 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Gölcük 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/45 Esas, 2017/44 Karar)
SAYISI : 2016/28 Esas, 2018/103 Karar
Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ilişkin asıl dava ile tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı ... Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 ... maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı (karşı davacı)... vekili ile karşı davalı Hazine vekili istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince karşı davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı karşı davacı ... vekili ile karşı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1-Asıl dosya davacısı Orman Genel Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Kocaeli ili, Gölcük ilçesi, ... Mahallesi 879 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğunu ve orman vasfını haiz bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2-Birleştirilen dosya davacısı ... ... vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Gölcük ilçesi, ... Mahallesi 879 ada, 5 parsel sayılı (eski 643 parsel) 2.486,36 m2 alanlı taşınmazın tapuda müvekkili ... adına kayıtlı olduğunu taşınmazın tapu kaydına 22.08.1997 tarihli ve 3394 yevmiye numarası ile orman şerhi işlendiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, müvekkili davacının taşınmazı orman olarak sınırlandırıldığından taşınmazdan yararlanma ve tasarruf etme hakkının kısıtlandığını ileri sürerek belirlenecek tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1-Birleştirilen davada davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın talep etmiş olduğu tazminat miktarının fahiş olduğunu, ayrıca orman olan bir yer için bedel tespiti yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafın davasının öncelikli olarak zaman aşımı nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın kurum yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Birleştirilen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, zamanaşımı ve husumet itirazlarında bulunmuş mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, birleştirilen dava yönünden Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile belirlenen taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı ... vekili ile karşı davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı karşı davacı ... ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, dava konusu taşınmazın zeminine takdir edilen değerin düşük olduğunu, taşınmazın kıymetine etki eden objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini, ıslah edilen miktar yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, Orman İdaresi yönünden davanın pasif husumet ehliyeti nedeniyle reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Karşı davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, ortada yanlış veya hatalı tutulan tapu sicili bulunmadığından Maliye Hazinesinin tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, davacının tazminat taleplerinin yasal dayanağının olmadığını,belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sınırları içerisinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline dair asıl davanın kabulüne karar verilmesinde ve dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, net gelir metodu yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve tespit edilen bedelin değerlendirme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek Hazine vekilinin istinaf itirazlarının reddine, karşı davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile ıslah dilekçesi ile artırılan bölüme de dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde karşı davacı ... vekili ile karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı karşı davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Karşı-davalı karşı davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4.4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5.4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun 'un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu, Kocaeli ili, Gölcük ilçesi, ... köyü 879 ada 5 parsel sayılı taşınmaza davacının 1987 yılında alım yolu ile malik olduğu, taşınmazın tapu kaydına 22.08.1997 tarihinde orman sınırları içerisinde kaldığına dair şerh konulduğu, davacı ... Genel Müdürlüğünün taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğunu ve orman vasfını haiz bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmesi üzerine iş bu dosya ile birleştirilen eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
3. Arazi niteliğindeki Kocaeli ili, Gölcük ilçesi, ... Mahallesi 879 ada 5 parsel sayılı taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir.
4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre karşı davalı Hazine vekilinin tüm davalı karşı davacı vekilinin aşağıdaki hususlar kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
5.Aynı bölgeden gelen ve Dairemizin 2020/8584 Esas ve 2022/10955 Esas sayılı ilamları ile denetimden geçen dosyalarda aynı münavebe deseni kullanılarak sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlara % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulandığı gözetildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi uygun görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karşı davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.