Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5388 E. 2023/9260 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın idare adına tescili davasında, bedelin tespiti ve ödenmesine ilişkin yasal faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin ara kararla ödenen kısmına, ara karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/316 Esas, 2023/355 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/458 Esas, 2020/213 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 11.04.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de; 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 11.04.2023 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, bölgede doğalgaz ve toplu taşıma hizmetinin bulunduğunu, Bursa ilinin en prestijli özel okullarının bu bölgede yer aldığını, taşınmazların belediye hizmetlerinden yararlanma durumu ile meskun mahalde olup olmadığının ... Belediye Başkanlığından araştırılmasını, taşınmazların arsa olarak nitelendirilmemesi halinde kapitalizasyon faizinin %4, objektif değer artışının %500 oranında alınmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artışı oranının yüksek uygulandığını, zeytin ürününde fiyatın fahiş alındığını, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, buna karşılık davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin ise doğru olmadığını ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Bursa ilinin villalar bölgesinde yer aldığını ve yapılaşmanın hızlı olduğunu, bu nedenle taşınmazların arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, arsa olarak kabul edilmediği takdirde kapitalizasyon faiz oranının %4, objektif değer artışı oranının %500 olarak uygulanması gerektiğini, zeytin ürününde verimin düşük alındığını, değer düşüklüğü oranının düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dışında, 1/5000 ölçekli nazım imar planı içinde tarım alanında yer aldığı, etrafının meskun olmadığı ve belediye hizmetlerinden faydalanmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla taşınmazların arazi olarak nitelendirilerek net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin isabetli olduğu, kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmazlara dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek suretiyle kuru arazi için %5 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanarak net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğu, taşınmazın konum ve özelliklerine göre gerçek değerini belirlemek amacıyla uygulanan objektif değer artış oranının makul olduğu, davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca Anayasa Mahkemesinin 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının 1 inci cümlesini kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptaline ilişkin 24.02.2022 tarihli, 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı dikkate alındığında temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca Anayasa Mahkemesinin 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının 1 inci cümlesini kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptaline ilişkin 24.02.2022 tarihli, 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı dikkate alındığında temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca zeytin geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine ilişkin hüküm kurulması yerindedir.

3. Buna karşın; karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan ve ara kararla ödenmesine hükmedilen bedele ara karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 11.04.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

3. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan "bedele 29.03.2020 tarihinden başlayıp Mahkememizce verilen ilk karar tarihi olan 25.11.2020" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "189.277,44 TL kamulaştırma bedelinin kararla birlikte ödenen 149.739,44 TL'lik kısmına 29.03.2020 tarihinden itibaren karar tarihi olan 25.11.2020 tarihine kadar, ara kararla hak sahibine ödenmesine karar verilen 39.538,00 TL'lik kısmına 29.03.2020 tarihinden itibaren ara karar tarihi olan 14.12.2020" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.