Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5627 E. 2023/10753 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birden fazla parsel üzerine kurulu sitede, toplu yapı yönetimine geçilmemişken yapılan kat malikleri kurulu toplantılarında alınan kararların iptaline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Siteyi oluşturan parsellerin birlikte yönetilmesine dair oybirliği ile kabul edilmiş bir yönetim planı bulunmadığı ve parsellerin ayrı yönetim planlarına sahip olduğu gözetilerek, toplu yapı yönetimine geçilmeden yapılan kat malikleri kurulu toplantılarında alınan kararların davacı için bağlayıcı olmadığı ve iptali gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/454 Esas, 2023/354 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/408 Esas, 2021/266 Karar

Taraflar arasındaki 05.07.2015 ve 27.08.2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının yok hükmünde olduğunun tespiti ile alınan kararların iptali davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... 1 Tatil Sitesi'nin Kuşadası ilçesi, Davutlar Mahallesi, 3019 parsel üzerine kurulu olup, müvekkilinin ... 1 Sitesinde 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, site genel kurulunun 07.07.2015 tarihli toplantısında toplantı ve karar yeter sayısına uyulmadan site yönetici seçimi yapıldığını ve yönetim oluşturulduğunu, alınan bu kararın yok hükmünde olduğunu, yine 27.08.2015 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulun, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 29 ncu maddesine uygun olmayan şekilde toplandığını, bu toplantıda havuzun tadilatının yapılması kararının alındığını, usulüne uygun toplanmayan bu kurulda davacının alınan karara muhalefet şerhi koyduğunu, muhalefet şerhleri dikkate alınmadan havuzun tadilatı yönünde karar alındığını, alınan karar üzerine her bir bağımsız bölüm malikinden 2.100,00 Türk Lirası ödeme talep edildiğini, sitenin tasarrufunda bulunmayan alandaki havuzun tadilatına ilişkin karar alınamayacağını, ek ödeme talep edilemeyeceğini ileri sürerek; yönetici seçimine ilişkin 07.07.2015 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun kabulü ile 27.08.2015 tarihli olağanüstü genel kurulda havuz tadilatına ilişkin alınan kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davalıya karşı açılamayacağını ileri sürerek öncelikle husumet itirazında bulunmuş, davaya konu sitenin 3091 ve 3092 parseller üzerine kurulu olduğunu, sitenin toplam 74 villadan oluştuğunu, davanın kat mülkiyetinden kaynaklanmadığını, davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğini, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, kararların karar yeter sayısı ve çoğunluk sağlanarak alındığını savunarak, davanın öncelikle husumet yönünden, kabul edilmemesi halinde görevsizlik nedeniyle ve belirtilen gerekçelerle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada iki farklı bilirkişi raporu bulunup mahkemece hangi tarihli bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiğinin gösterilmediğini, 07.07.2015 tarihli toplantı için yeterli sayı ve arsa payı çoğunluğunun sağlandığının açık olduğunu, yönetim planında yönetim kararlarının ayrı ayrı her malik tarafından imzalanması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, davacının eski yönetici olup ilk toplantıyı kendisinin başlattığını ve alınan hiçbir karara muhalefet şerhi koydurmadığından talebinin reddinin gerektiğini; 23.08.2015 tarihli olağanüstü genel kurulun iptaliyle ilgili gerekçenin de açık olmadığı gibi dosya içeriğine de uygun olmadığını, Hazine'ye ait arazide kalan havuzla ilgili olarak dava sürecinde yapı kayıt belgesi alındığını bildirerek; kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birden fazla parsel üzerinde kurulu olup, toplu yapı yönetimine geçilmeyen site de, 05.07.2015 tarihli kat malikleri kurulu ve 23.08.2015 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptali talebiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; iki ayrı parselden oluşan sitede, her parselin ayrı ayrı yönetim planı bulunduğu, bu planlarda parsellerin birlikte yönetileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, tüm siteyi oluşturan parsellerin birlikte yönetileceğine ilişkin oybirliği ile kabul edilip imzalanmış yönetim planı bulunmadığı ve bu nedenle parsellerin fiilen birlikte yönetimi uygulamasına dair 05.07.2015 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısı ile siteyi oluşturan parsel sınırları dışında kalan havuz ile ilgili kararın alındığı 23.08.2015 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların (daha sonra alınan yönetim kurulu kararı ile havuz tadilatına ilişkin karardan vazgeçilmiş ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden) davacı için bağlayıcı olmadığı ve iptali talebinin yerinde olduğu kabul edilerek, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetli olduğundan, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ve istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 05.07.2015 ve 27.08.2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olup, toplu yapı yönetim planı olmadığı ve henüz toplu yapı yönetimine geçmediği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3. İki ayrı parselden oluşan sitede, her parselin ayrı ayrı yönetim planı bulunduğu, bu planlarda parsellerin birlikte yönetileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, tüm siteyi oluşturan parsellerin birlikte oybirliği ile kabul edilip imzalanmış yönetim planı bulunmadığı ve bu nedenle parsellerin fiilen birlikte yönetimi uygulamasına dair 05.07.2015 ve 27.08.2015 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısında kararlarının davacı için bağlayıcı olmadığı ve iptali talebinin yerinde olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.