"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2558 Esas, 2023/796 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/126 Esas, 2021/211 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın ... Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Etimesgut ilçesi, ... Mahallesi 48749 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde enerji nakil hattı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda teşekküllerine ait 154 kV Gölbaşı-Balgat Brş. Ankara II E.İ.Hattı ve 154 kv Akköprü Balgat Brş. Ankara II Enerji İletim Hatlarının geçtiğini, 154 kV Akköprü-Balgat Enerji İletim Hattımızın 41-43 no'lu direkleri, 154 kv Gölbaşı-Balgat Enerji İletim Hattımızın ise 36-38 numaralı direkleri arasında yer aldığını, söz konusu hatlar için TEK Yönetim Kurulu’nun 20.08.1981 tarihli ve 51-13 sayılı kararıyla kamu yararı kararı alındığını ve bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 31.12.1981 tarihli ve 18641 sayılı kararıyla onandığını, noter tebligatlarının yapıldığını, bedelin bloke edildiğini, kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun bir şekilde tamamlandığını, davacının mağduriyetinin belediyenin yaptığı imar uygulamasından kaynaklandığını, davayı kabul etmemekle birlikte el atma tarihindeki nitekiğine göre değer biçilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma yoluna başvurulmadan davanın açıldığını, taraflarına husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden kabulü ile taşınmazın mülkiyet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun davacının payı oranında iptali ile davalı ... Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, lehlerine hükmedilen vekâlet ücretinin nispi olması gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; İdare Mahkemesinde sadece parselasyon planının iptali için dava açılmadığını 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının da iptali için dava açıldığını, parselasyon planının iptaline karar verildiğini ve kararın temyiz aşamasında olduğunu, fakat ilgili belediyelerce, İdare Mahkemesince iptal edilen İmar Planında ne gibi değişiklikler yapıldığı belli olmayan ve muhtemelen İdare Mahkemesindeki İptal davasına konu olan hususları göz ardı ederek iptal edilen imar planının bir benzerini sadece tarih ve numara değişikliği ile 85170/2 numaralı parselasyon planı olarak yeniden yürürlüğe konulduğunu, bu parselasyon planının iptali için de dava açıldığını, ayrıca Ankara 9. İdare Mahkemesi 2021/1960 Esas, 2021/1832 Karar sayılı kararı ile işbu davada dava konusu olan taşınmazın da içinde bulunduğu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.10.2005 tarihli ve 2671 sayılı kararı ile onaylanan ... Mahallesi Başkent Üniversitesi 46180 ada 1 ve 9 sayılı parselleri ile Eskişehir Yolu arası 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile Etimesgut Belediye Meclisinin 11.08.2006 tarihli ve 382 sayılı kararı ile uygun görülen ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.09.2006 tarihli ve 2338 sayılı kararı ile değiştirilerek onaylanan Etimesgut ... Mahallesi Başkent Üniversitesi 46180 ada 1 ve 9 sayılı parselleri ile Eskişehir Yolu arası 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin ve Etimesgut Belediye Encümeninin 22.05.2007 tarihli ve 876 sayılı kararı ile uygun görülen ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.06.2007 tarihli ve 583 sayılı kararı ile aynen onaylanan 85170 numaralı parselasyon planının ve plan notlarının İptali istemli davanın kabulüne karar vererek belirtilen imar planlarının iptaline karar verildiğini, dava konusu taşınmazın TEK Genel Müdürlüğünce usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, ayrıca sorumluluğun imar planını yapan ilgili belediyede olduğunu, bedelin fahiş olduğunu, el atma tarihindeki niteliğine göre değer biçilmesi gerektiğini ileri sürmüştür
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Ankara ili, Etimesgut ilçesi, ... Mahallesi, 48749 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında "Enerji Nakil Hattı Koruma Kuşağı Alanı" olarak ayrıldığı, taşınmaz üzerinden ...'a ait 154 kv. (Akköprü-Balgat) Brş.-Sincan II ve 154 kw. Gölbaşı-Balgat Brş.-Sincan Enerji İletim Hattının geçtiği, iş bu hatların öncesinde kadastral 488,489,490 ve 711 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde tesis edildiği ve o zamanki malikleri tarafından rızai ferağ verilmesini müteakip tapuya tescillerin sağlandığı, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 2017/3453 Esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazı da kapsayan 85170/1 no' lu parselasyon planının iptali talebiyle açılan davada 12.10.2018 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verildiği akabinde de 2017/3453-2018/2472 sayılı ilamı ile parselasyon planının iptaline dair kararın istinafı üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 2019/136-799 sayılı ilamı ile istinaf talebinin reddine karar verildiği, ancak 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının ayakta olduğu ve yürürlüğünün devam ettiği, dava konusu taşınmazı da kapsayan alandaki imar planlarındaki kullanım haklarında bir değişiklik yapılmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinden daha önce geçirilen ve tapuya şerh edilen irtifak hakkının kadastral 488,489,490 ve 711 parsellerde tesis edildiği ve iş bu parsellerde yapılan imar uygulaması sonucu yeni oluşan dava konusu parsel üzerine aynen taşındığı, parsellere ait tapu kayıtlarının incelemesi sonucu davacının söz konusu kadastral parsellerde malik olmadığı, kadastral 500 parselde malik olduğu ve taşınmazda yapılan imar uygulaması sonucunda önce 48112 ada 1 parselde daha sonrasında yapılan uygulama ile de dava konusu taşınmazda malik kılındığı, kadastral 500 parsel sayılı taşınmazda daha önceden tesis edilmiş bir irtifak hakkı bulunmadığı, bu nedenle taşınmazdan geçirilen enerji nakil hatları nedeniyle davacı yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminden bahsedilemeyeceği, zira aynı gerekçe ile açılan ve mülkiyet bedelinin ödenmesine dair Etimesgut ... Mahallesi 42447 ada 1 parsel yönünden verilen kararın 2015/10458 Esas, 2015/16226 sayılı, 48749/1 parsel yönünden kurulan hükmün ise 2015/1874 Esas, 2015/17027 sayılı kararı ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesince onandığı dikkate alındığında, taşınmazın arsa niteliğinde kabulü ile emsal karşılaştırması yapılıp vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle değerinin tespit edilerek, taşınmazın imar planındaki konumu dikkate alınarak mülkiyet bedelinin davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazdaki davacı payının iptali ile davalı ... Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline dair kararda bir isabetsizlik görülmediği gibi, karardan sonra, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen ek madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi yapılmıştır. Kanun koyucu tarafından daha önce 09.11.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasındaki fiili el atmalarda maktu harca hükmedilmesi gerektiği 6487 sayılı Yasa değişikliği ile kabul edilmiş olup, bu Kanun halen yürürlükte olduğundan 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında kabul edilen hükümle 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerekir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 125 inci maddesi uyarınca 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının harca ilişkin özel bir düzenleme olduğu ve bu özel kanun hükmünün öncelikle uygulanması gerektiği göz ardı edilemeyeceğinden davacının dava konusu taşınmazda imar ile malik olduğu tarih dikkate alındığında maktu harca hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiş ancak davacının dava konusu taşınmazda ilk kez imar uygulaması ile malik olduğu tarih dikkate alındığında nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekilince tavzihinin talep edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; Daire ilamının gerekçe bölümünde “Davacının dava konusu taşınmazda ilk kez imar uygulaması ile malik olduğu tarih dikkate alındığında nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi” doğru görülmediğinden hükmün düzeltilmesine karar verildiği, ancak maddi hata sonucu ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın hüküm fıkrasında yazılı vekâlet ücretinin sehven aynen bırakıldığı, bu hususun bilgisayarla yazım sırasında maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmış olup davacı vekilinin tavzih düzeltim dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü husuları tekrar ederek vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onama kararı verilmesini, aksi düşünce halinde kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle, idare Mahkemesinde sadece parselasyon planının iptali için dava açılmamış, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının da iptali için dava açıldığını, parselasyon planının iptaline karar verildiğini ve kararın temyiz aşamasında olduğunu, fakat ilgili belediyelerce, İdare Mahkemesince iptal edilen İmar Planında ne gibi değişiklikler yapıldığı belli olmayan ve muhtemelen İdare Mahkemesindeki İptal davasına konu olan hususları göz ardı ederek İptal edilen imar planını bir benzerini sadece tarih ve numara değişikliği ile 85170/2 numaralı parselasyon planı olarak yeniden yürürlüğe konulduğunu, bu parselasyon planının iptali için de dava açıldığını, ayrıca Ankara 9. İdare Mahkemesi 2021/1960 Esas, 2021/1832 Karar sayılı kararı ile işbu davada dava konusu olan taşınmazın da içinde bulunduğu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.10.2005 tarihli ve 2671 sayılı kararı ile onaylanan ... Mahallesi Başkent Üniversitesi 46180 ada 1 ve 9 sayılı parselleri ile Eskişehir Yolu arası 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile Etimesgut Belediye Meclisinin 11.08.2006 tarihli ve 382 sayılı kararı ile uygun görülen ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.09.2006 tarihli ve 2338 sayılı kararı ile değiştirilerek onaylanan Etimesgut ... Mahallesi Başkent Üniversitesi 46180 ada 1 ve 9 sayılı parselleri ile Eskişehir Yolu arası 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin ve Etimesgut Belediye Encümeninin 22.05.2007 tarihli ve 876 sayılı kararı ile uygun görülen ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.06.2007 tarihli ve 583 sayılı kararı ile aynen onaylanan 85170 numaralı parselasyon planının ve plan notlarının İptali istemli davanın kabulüne karar vererek belirtilen imar planlarının iptaline karar verildiğini, dava konusu taşınmazın TEK Genel Müdürlüğünce usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, ayrıca sorumluluğun imar planını yapan ilgili belediyede olduğunu, bedelin fahiş olduğunu, el atma tarihindeki niteliğine göre değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin hangi idareden tahsil edileceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir. "...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine levessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda karar verildi."
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmesizin gayrimenkulü yol akalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. Maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına..." karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Ankara ili, Etimesgut ilçesi, ... Mahallesi, 48749 Ada, 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında "Enerji Nakil Hattı Koruma Kuşağı Alanı" olarak ayrıldığı, taşınmaz üzerinden ...'a ait 154 kv. (Akköprü-Balgat) Brş.-Sincan II ve 154 kw. Gölbaşı-Balgat Brş.-Sincan Enerji İletim Hattının geçtiği, iş bu hatların öncesinde kadastral 488,489,490 ve 711 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde tesis edildiği ve o zamanki malikleri tarafından rızai ferağ verilmesini müteakip tapuya tescillerin sağlandığı, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 2017/3453 Esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazı da kapsayan 85170/1 no' lu parselasyon planının iptali talebiyle açılan davada 12.10.2018 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verildiği akabinde de 2017/3453-2018/2472 sayılı ilamı ile parselasyon planının iptaline dair kararın istinafı üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 2019/136-799 sayılı ilamı ile istinaf talebinin reddine karar verildiği, ancak 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının ayakta olduğu ve yürürlüğünün devam ettiği, dava konusu taşınmazı da kapsayan alandaki imar palanlarındaki kullanım haklarında bir değişiklik yapılmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinden daha önce geçirilen ve tapuya şerh edilen irtifak hakkının kadastral 488,489,490 ve 711 parsellerde tesis edildiği ve iş bu parsellerde yapılan imar uygulaması sonucu yeni oluşan dava konusu parsel üzerine aynen taşındığı, parsellere ait tapu kayıtlarının incelemesi sonucu davacının söz konusu kadastral parsellerde malik olmadığı, kadastral 500 parselde malik olduğu ve taşınmazda yapılan imar uygulaması sonucunda önce 48112 ada 1 parselde daha sonrasında yapılan uygulama ile de dava konusu taşınmazda malik kılındığı, kadastral 500 parsel sayılı taşınmazda daha önceden tesis edilmiş bir irtifak hakkı bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir." şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinde sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'&da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının ve vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2023 tarihli ve 2022/2558 Esas, 2023/796 Karar sayılı ilamının 4 üncü bendinin hükümden çıkartılmasına yerine, "Alınması gereken 81.602,10 TL’den 427,76 TL mahsup edilerek bakiye 81.174,34 TL’nin davalı ...'tan alınarak Hazineye irat kaydına, davacı tarafça yatırılan 427,76 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine’ cümlesi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacıdan ve davalı ...'tan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.