"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2204 Esas, 2023/274 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/6 Esas, 2021/256 Karar (Birleştirilen dava Kocaeli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/294 Esas, Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/255 Esas, Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/259 Esas, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
2015/253 Esas)
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 ... ... Medenî Kanunu’nun (4721 ... Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili ile asıl davacı ... vekili, birleştirilen davacı ... vekili ve birleştirilen davacı ... vekili, birleştirilen davacı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ile asıl davacı ... vekili, birleştirilen davacı ... vekili ve birleştirilen davacı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekilleri asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Kocaeli ili, Başiskele ilçesi, ... köyü 4705 parsel ve 4707 parsel ... taşınmazların tapu kayıtlarının ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu durumun müvekkillerinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkillerinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; süresinde açılmayan davanın zamanaşımı yönünden reddini, davanın ... aleyhine açılması gerekirken taraflarına yöneltilmesi nedeniyle davanın husumet yönünden reddini, dava konusu taşınmazların vasfının orman olması nedeniyle ormanlar, Anayasa gereği devletin hüküm ve tasarrufunda olup herhangi bir tazminat ödenmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının tapusunun iptalinde kamu yararının bulunması, taşınmazın özel mülkiyete konu edilebilecek bir alanda yer almaması da değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile asıl davada davacı ... vekili, birleştirilen davada davacı ... vekili ve birleştirilen davada davacı ... vekili, birleştirilen davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Birleştirilen davada davacı ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetersiz ve eksik bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporunda hesaplamaların hakkaniyetli olmadığı gibi objektiflikten de uzak olduğunu, iki aylık dönem de m² birim değerinin 7,00 TL artması veya eksilmesinin söz konusu olamayacağını, irtifak hakkının bedele yansıtılmasının doğru olmadığını ileri sürmüştür.
2. Birleştirilen davada davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut bilirkişi raporlarında m² birim fiyatının 7,00 TL düştüğünü ve bu düşmenin gerekçesinin açıklanmadığını, değer kaybı yönünden son bilirkişi raporunun davacılar aleyhine olduğunu ileri sürmüştür.
3. Birleştirilen davada davacı ... Tari vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda takdir edilen bedelin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, taşınmaza çok düşük bir değer biçildiğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
4. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı ve husumet itirazlarının dinlenilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik, yetersiz olduğunu ve takdir edilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu, bilirkişilerce arsa vasfı ile değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf kaldırma kararından sonra dosya kendisine iade edilen İlk Derece Mahkemesince, Tapu Müdürlüğü ile Belediye Başkanlığından gerekli kayıt ve belgeler celbedilerek yeniden yapılan keşif ve alınan bilirkişi kurulu raporu ile kaldırma nedenlerinin karşılanmış olmasına, tapu iptal tarihi itibarıyla vasfı arsa olarak belirlenen taşınmazın değerinin resmi veriler ışığında emsal satış yöntemiyle belirlenmesine, enerji nakil hattı nedeniyle kurulan irtifakın bedele yansıtılmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkemece verilen karar usul ve kanuna uygun olup vakıa ve hukuki değerlendirme yönünden verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile asıl davada davacı ... vekili, birleştirilen davada davacı ... vekili ve birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Birleştirilen davada davacı ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ayrıca davacı ... lehine yasal faize hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacı ... Tari vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 ... Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Tapu sicilinin tutulmasından ... bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar ... ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Kocaeli ili, Başiskele ilçesi, ... köyü 4705 parsel ... 79.675,00 m² yüzölçümlü taşınmaz ile 4707 parsel ... 8.294,00 m² yüzölçümlü taşınmazın davacılar adına tapuda kayıtlı iken, ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/382 Esas, 2014/200 Karar ... kararıyla 4707 parselin tamamı, 4705 parselin ise bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 23.591,00 m² ve (B) harfi ile gösterilen 2.639,00 m²lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 22.05.2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl davanın 01.06.2015, birleştirilen davaların ise 01.06.2015 ve 25.06.2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldıkları anlaşılmaktadır.
3. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 ... Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili ile asıl davada davacı ... vekili, birleştirilen davada davacı ... vekili ve birleştirilen davada davacı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Dava konusu 4707 parsel ... taşınmaz yönünden Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karar davacılar tarafından istinaf edilmediğinden, davalı Hazine lehine oluşan 6100 ... Kanun'un 26 ncı maddesinden kaynaklanan taleple bağlılık ve aleyhe hüküm verme yasağı ilkesi gözetilerek kaldırma kararı öncesi m² birim bedeli olan 265,00 TL üzerinden karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
6. Birleştirilen davada davalı ... lehine hükmedilen bedele yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
7. Davalı ... payındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekili ile asıl davada davacı ... vekili, birleştirilen davada davacı ... vekili ve birleştirilen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı Hazine vekili ile asıl davada davacı ... vekili, birleştirilen davada davacı ... vekili ve birleştirilen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Asıl dava ve birleştirilen dosya davacılarından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.