Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5756 E. 2024/120 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, imar uygulaması sonucu taşınmazın kaydının kapatılması ve davacıların yeni oluşturulan parselde hisselendirilmesi nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulaması neticesinde el atmanın sona ermesi ve davacıların yeni parselde hak sahibi olmasıyla davanın konusuz kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin karar verilmesine yer olmadığına dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/118 Esas, 2023/24 Karar

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 82 ada 58 parsel sayılı taşınmazını davalı idarenin "... Kışlası" sınırları içerisinde kalacak şekilde çevirdiğini, içeride ölçüm yapılamadığından taşınmazın üzerinde davalının hangi tesisi bulunduğunun anlaşılamadığını, ancak davalının fiilen bu taşınmaza el attığını ve halen de kullanmaya devam ettiğini belirterek belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davacıların uzlaşma yoluna gitmediklerini, müvekkili kurumun dava konusu taşınmaza karşılık trampa teklifinin henüz sonuçlanmadığını, dava konusu taşınmazın konumu ve özelliklerine göre rayiç değerinin 400,00 TL/m² civarında olduğunu, belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.03.2015 tarihli ve 2011/827 Esas, 2015/204 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ... Belediye Başkanlığı ile Tapu Müdürlüğünün yazı cevaplarına göre emsal taşınmaz satış tarihinde imar parseli, dava konusu taşınmaz ise değerlendirme tarihi itibarıyla kadastro parseli olduğu halde, taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatından düzenleme ortaklık payı düşülmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi ve davacılardan ... ve ...'ın yargılama sırasında vefat etmesi sebebiyle mirasçıları davaya dahil edildiği halde gerekçeli karar başlığında ölü tapu maliklerinin de isimleri gösterilmek suretiyle infazda tereddüte yol açılması doğru olmadığından ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği halde, davalı idare adına tesciline ilişkin hüküm kurulması hatalı olduğundan ve 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi vekâlet hükmedilmesi gerektiğinden, bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2020 tarihli ve 2019/16 Esas, 2020/40 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından emsalden kesilen %13,5 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesaplama yapan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2023 tarihli ve 2022/118 Esas, 2023/24 Karar sayılı ilamı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; yargılama sırasında dava konusu taşınmazın yapılan imar uygulaması ile kaydının kapatıldığı ve davacıların yeni oluşturulan Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 6691 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hisselendirildiği ve el atmanın sona ermesiyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerindedir.

3. Davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi isabetlidir.

4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.