Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5938 E. 2023/12154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri, ecrimisil bedeli ve ödenmesi gereken harçların miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mutlak koruma alanında kalması, arsa vasfında değerlendirilmesi ve üzerindeki ağaçlara değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemesi, ancak mahalle adının hatalı yazılması ve harçlara ilişkin hükümde hata bulunması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1344 Esas, 2023/567 Karar Genel Müdürlüğü vekili Avukat ...

KARAR : Usulden ret/ Esastan ret /Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/269 Esas, 2022/45 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının, ecrimisil istemi yönünden miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle usulden reddine, tazminat istemi yönünden ise davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Ecrimisil istemine ilişkin olarak hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığından, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin tazminat istemi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, Maçka ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 66 parsel ... taşınmazın mutlak koruma altında kaldığı belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz ve ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza hukuki el atma olduğundan idari yargının görevli olduğunu, husumetin DSİ Genel Müdürlüğüne yöneltilmesini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın metrekare birim fiyatı ile ecrimisil bedelinin düşük belirlendiğini, hükmedilen tüm bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin benzer nitelikte açılan davalarda davanın usulden reddine karar verildiğini, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmaza fiili el atma olup olmadığı araştırılmadan karar verildiğini, taşınmaz mutlak koruma alanında olup hukuki el atmanın bulunduğunu, bu nedenle idari yargının görevli olduğunu, tespit edilen tazminat bedelinin yüksek olduğunu, ecrimisil bedeli ödenmesine karar verilmesinin yerinde olmadığını, taşınmaz davacının uhdesinde olup tarım yapılmak suretiyle kullanıldığını, fındık mahsulünün toplandığını, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi hatalı olup ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı aleyhine hüküm altına alınan ecrimisil bedeli hüküm tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 8.000 TL'nin altında olduğundan davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf dilekçesinin ecrimisil bedeline yönelik bölümleri yönünden usulden reddine, ayrıca Atasu Baraj Gölü Mutlak koruma alanı içinde bulunduğu belirlenen ve bu nedenle taşınmaz maliki tarafından fiilen kullanılmasına imkan bulunmayan dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığının kabul edilmesinde, dava konusu taşınmazın belediye sınırları içinde bulunması, bir kısım belediye hizmetlerinden yararlanması ve yerleşim yerlerine olan mesafesi dikkate alınıp arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, taşınmazın zeminine emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki ağaçlara ise kaim yöntemine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak tüm bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, belirlenen kamulaştırmasız el atma tazminatının dava dilekçesinde talep edilen bölümüne dava tarihinden, sonradan artırılan bölümüne ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi ve davacı dava konusu taşınmazda kendisi ve murisi ... Albayrak adına kayıtlı paylar nedeniyle tazminat isteminde bulunmuş olduğundan tescil hükmü kurulurken yalnız davacı ... hissesinin tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayriımenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulüniin bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın ınevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kantınu'nun 66 ıncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...’’karar verilmiştir.

4. 2942 ... Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 ... Kanun) 11 inci maddesi.

5. 28.10.2017 tarihli ve 30224 ... Resmî Gazete'de yayımlanan İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliğinin 9 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki fındık ağaçlarına kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelden mutad münavebe ürününe göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. 28.10.2017 tarihli ve 30224 ... Resmî Gazete'de yayımlanan İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında “Mutlak koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, maksimum su seviyesinden itibaren yatayda 300 metre genişliğindeki kara alanıdır.” ikinci fıkrasında ise "...yarıçapı 300 metre genişliğindeki alanın kara kısmındaki bölümü, içme-kullanma suyunu kullanan idare tarafından kamulaştırılır." hükümlerinin yer aldığı, hükme esas alınan fen raporunda da dava konusu taşınmazın tamamının mutlak koruma alanında kaldığının belirtildiği, bu kapsamda taşınmazın tamamının bedelinin suyu kullanan davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerinde görülmüştür.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Kararda dava konusu taşınmazın mahalle adının hatalı yazılması bozmayı gerektirir.

6. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 ... Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 ... Kanun'a eklenen Ek Madde 4 uyarınca karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden bahisle hüküm kurulmuş ise de Ek Madde 4'ün üçüncü bendi "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir." şeklinde düzenlenmiş olup eldeki davanın 28.10.2017 tarihli ve 30224 ... Resmi Gazete'de yayımlanan İçme- Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmeliğinin 9 uncu maddesi uyarınca uğranılan zararın suyu kullanan idareden tazmini istemine ilişkin olduğu, bu talebe ilişkin 2942 ... Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı nazara alındığında, 26.11.2022 tarihli ve 32025 ... Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 ... Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 ... Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının eldeki davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Davalı idare aleyhine nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harca karar verilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Taraf Vekillerinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Taraf vekillerinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının;

a) (C-4) bendinde yer alan “Oğulağaç” ibaresinin çıkartılmasına yerine “...” ibaresinin yazılması,

b) (C-6) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına yerine "Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 23.481,12 TL harçtan daha önceden ödenen davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 3.734,00 olmak üzere toplam 3.788,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 19.692,72 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına," cümlesinin,

c) (D-1) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına yerine "Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 23.481,12 TL harçtan peşin alınan istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 17.610,83 TL istinaf karar harcının davalı idareden alınarak peşin alınan istinaf harçları ile birlikte Hazineye irat kaydına," cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.