"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1681 Esas, 2021/1379 Karar
KARAR : Kabul/Ret
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin asıl dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin karşı davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesi bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı- bir kısım karşı davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, ... ilçesi ... köyü .. mevkiinde kain 83 parsel sayılı taşınmaz üzerinden 154 KV Oymapınar Hes Manavgat TM nakil hattının geçtiğini, takdir komisyonunca yapılan keşif sonucunda 83 sayılı parselin 1442,30 m²lik kısmı üzerinden kurulacak irtifak hakkı için toplamda 865.380.000 TL tespit edildiğini, davalı malik adına bu bedelin TC Ziraat Bankası ... Şubesine 21.06.1999 tarihinde yatırıldığını, noterlik vasıtasıyla usulüne uygun tebliğ edildiğini, 30 günlük süre içerisinde dava açılmadığını, ferağ için başvuru olmadığını belirterek dava konusu taşınmazın irtifak hakkının, 2942 sayılı Kanun'un o dönem yürürlükte olan mülga 17 nci maddesi gereğince davacı idare adına tapuya tescilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Karşı davanın davacıları ..., ..., ..., ... vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalılara tebligat yapılmadığını, davalılara yapılan tebligatların iade döndüğünü, usulüne uygun tebligat işleminin gerçekleşmediğini, bedelin ödendiğine ilişkin delil mevcut olmadığını, kamulaştırma bedeli ödenmeden tapu tescili işleminin yapılamayacağını, belirsiz alacak davası olarak karşı dava açtıklarını, 1.000,00 TL olarak dava değerini belirlediklerini, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarınca Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/272 Esas, 2001/271 Esas sayılı dosyaları ile bedel artırım davası açıldığını, kamulaştırma işleminin kesinleşmediğini, usulüne uygun kamulaştırma işlemlerinin de tamamlanmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 15.11.2017 tarihli ve 2016/334 Esas, 2017/670 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne ve taşınmazın 1442,30 m² kısmında davacı idare adına irtifak tesisi ile tapuya tesciline, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı idare, davalılar ... vd., davalı-karşı davacı ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2020/346 Esas, 2020/771 Karar sayılı kararı ile açılan davada, hissedarlara usulüne uygun şekilde tebligat yapılmamış ise de davalı - bir kısım karşı davacılar tarafından Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.04.2002 tarihli ve 2001/271 Esas, 2002/161 Karar sayılı dosyası ile bedel artırım davası açıldığı, bu nedenle yapılan kamulaştırma işleminin usulüne uygun bir şekilde yapıldığının kabulünün gerektiği, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, usulüne uygun yapılan kamulaştırma bulunması nedeniyle bir kısım davacılar tarafından açılan kamulaştırmasız el atma tazminat davasının reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, davacı tarafından açılan asıl davanın kabulüne, davalı tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmesine rağmen kurum lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğu, ancak bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasının gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2020/346 Esas, 2020/771 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. ile davalı-karşı davacı ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin, davalı-karşı davacı ... vd. vekilince 19.03.2020 tarihinde istinaf başvuru harcı yatırılmak suretiyle süresinde istinaf yoluna başvurulduğu halde, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince davalı-karşı davacı ... vd. vekilinin istinaf başvurusunun esası hakkında bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- bir kısım karşı davacı vekilleri temyiz itirazında bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Bir kısım davalı karşı davacı vekili Av. ... temyiz dilekçesinde özetle; davacılara usulüne uygun kamulaştırma tebligatı yapılmadığını, belirlenen bedelin ödenmediğini, bu nedenle kamulaştırmanın geçersiz olduğunu ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Bir kısım davalı vekili Av.... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesince verilen kararların usul ve kanuna aykırı olduğunu, tarafların Manavgat 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/271 Esas sayılı dosyası ile Kepez Elektrik A.Ş. aleyhine bedel artırım davası açılmış olup, yargılama devam ettiği ve karar kesinleşmediği sırada Kepez Elektrik A.Ş. ye el konulması nedeni ile artırılan kısım ile ilgili davanın kesinleştirilemediğini ve artırılan kısmın bedelinin tahsil edilemediğini, bu nedenle bedel yönünden kamulaştırma işleminin kesinleşmediğini, kamulaştırma işlemlerinin de tamamlanmadığından kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili ile kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi ile geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- bir kısım karşı davacı vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 83 parsel sayılı taşınmaz üzerinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının 12.021999 tarihli ve B.15.0.EGM.0.01.06/740 sayılı işe başlama kararına istinaden 2942 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi uyarınca 1442,30 m²lik kısmı üzerinde irtifak kamulaştırması yapıldığı, tespit edilen kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği, Ziraat Bankası ... Şubesinin yazı cevabına göre ödeme belgelerinin dosyaya gönderildiği, hissedarlar tarafından Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.04.2002 tarih 2001/271 Esas, 2002/161 Karar sayılı dosyası ile bedel artırım davası açıldığı ancak açılan bedel artırım davasının kesinleşmediği gibi artırılan bedelin bloke edildiğine ilişkin bir evrak sunulamadığı anlaşıldığından 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesinin şartları oluşmadığından temyiz eden davalılar yönünden asıl davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar-bir kısım karşı davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekilinin temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılar ... vd. ve ... vd.'den peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.09.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Asıl dava, idare vekilince açılan 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi gereğince tescil, karşı dava ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile davaya konu 83 parsel sayılı taşınmazın 1.442,30 m²lik bölümü üzerinde davacı idare lehine tesis edilen irtifakın tapuya tesciline, davalı-karşı davacıların kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine davacı idare vekilinin istinaf isteminin kabulü ile vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Dosya incelendiğinde; davaya konu taşınmazın 23.06.1999 tarihinde kamulaştırmasına başlanması kararı alındığı, 1.442,30 m²lik kısmı üzerinde irtifak kamulaştırması yapıldığı, tespit edilen bedelin bankaya bloke edildiği, Ziraat Bankası Manavgat Şubesinin cevabî yazısına göre tapu maliklerine ödeme yapıldığı, hissedarlar tarafından 18.02.2000 tarihinde Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesine kamulaştırma bedelinin arttırılması davası açıldığı, Mahkemenin 30.04.2002 tarihli ve 2001/271 Esas, 2002/161 Karar sayılı kararı ile bedelin arttırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kamulaştırma işleminin davacı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği ancak Ziraat Bankası dekontlarına göre kamulaştırma bedelinin davacı tarafa 21.06.1999 tarihinde ayrı ayrı ödendiği, davacı taraf vekilince 2000 yılında açılan tezyidi bedel davasının kabulü ile bedelin arttırılmasına karar verildiği, bu durumda kamulaştırma işleminin kesinleştiğinin kabulünün gerektiği anlaşılmaktadır. Dairemizce kamulaştırma işleminin kesinleştiği kabul edilerek tapu maliklerinin açtığı kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davasının reddine dair Mahkeme kararı isabetli bulunmuş, ancak idarenin 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine göre tescil isteminin kabulüne ilişkin Mahkeme kararı kamulaştırma bedelinin bloke edilmemesi nedeniyle bozulmuştur. İrtifak kamulaştırması kesinleştiğine göre idarenin tescil talebinin kabulüne ilişkin Mahkeme kararının da onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum. 28.09.2023