"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/983 Esas, 2022/1449 Karar
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/262 Esas, 2021/203 Karar
Taraflar arasındaki kat malikleri kurulunda alınan kararın iptali davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak sureti ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davaya konu sitenin bulunduğu yerleşkesinin Gömeç'e bağlı bir mahalle olduğunu, yolların Belediyeye aydınlatmanın Limak enerjiye, koruma ve güvenliğin ise jandarmaya ait olduğunu yerleşkede ortak yönetim yaparak haksız bedeller toplandığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35 Hukuk Dairesi 2017/3584 Esas, 2018/66 Karar 17.1.2018 tarihli kararında birden çok parsel üzerine kurulu yerlerdede toplu yapıya geçilemez hükmünün yer aldığını, dava konusu yerdede toplu yapıya geçilemeyeceğini Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda birden çok parsel üzerinde parseller birleştirilip tek yönetim yapılamayacağını, bu yüzden ortak gider ve aidat toplanamayacağını, icraya verilemeyeceğini yaparsa dolandırıcılık suçunu işlemiş olacağını, kendi aralarında çağrı pusulası göndermeden internet üzerinden parsel yönetimi yaparak ortak yönetici seçmek suretiyle toplantı tutanağı göndererek 22.08.2020 tarihinde fahiş miktarlarla aidat toplanmaya çalıştıklarını, tüm bu nedenlerle yönetimin iptali ile yargılama giderleriyle birlikte avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin herhangi bir geçerliliği olmamasına rağmen milletvekili adayı unvanını kullanmasının yersiz ve kanuna aykırı olduğunu, dava dilekçelerinde asillerin herhangi bir unvan kullanamayacağını, dava dilekçesinde belirtilen iddiaların doğru olmadığını, 1997 tarihli yönetim planına göre sitenin yönetildiğini, sitenin ortak alanlarının bulunduğunu, genel kurul kararının iptali olmadan seçilen yöneticinin veya yönetim kurulunun görevini sonlandıracak şekilde iptalinin mümkün olmadığını, davacı sanki kendisi sitede oturmuyormuş ya da sitenin herhangi bir hizmetinden faydalanmıyormuş gibi dava açıp, toplumsal yararı da engelleme çabası içerisinde olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikli olarak görev itirazının değerlendirilmesi ile hukuki yararı bulunmayan davanın reddi ile yargılama giderleri ve karşı vekâlet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde yönetimin iptalini talep ettiğini daha sonra 05.10.2020 ve 15.10.2020 tarihli dilekçelerinde taleplerini değiştirdiğini, davacının iddiasını genişletmesine muvafakatlerinin olmadığını, mahkemece karar verilen 02.08.2020 tarihli olağan toplantının 11. 12. ve 13.maddeleri uyarınca oluşturulan yönetimin iptalinin davacının talepleri arasında bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı toplu yapıya geçilmemiş sitenin bir bütün olarak kurulup ortak alanların birlikte düzenlendiği göz önünde bulundurulduğunda; yönetim planında yazılmasa dahi site bütünlüğü içerisinde yer alan parsellerin kat maliklerinin toplantıya katılması mümkündür. Bu nedenle bu parsel maliklerinin toplantıya katılmış olmasının toplantıyı geçersiz kılmayacağı, toplu yapıya geçmemiş siteyi oluşturan parsellerin yönetim planlarında blok temsilcisi ve temsilciler kurulu gibi bir yapılanmaya yer verilmemiştir. Ancak, 02.08.2020 tarihli toplantı 11 inci maddesi ile temsilci seçimi ve yönetim seçiminin, temsilciler tarafından yapılması kararlaştırıldığına göre temsilci seçimi geçerli olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; site diye bahsedilen yerin toplu yapıya geçmediğini, her parselin ayrı yönetim planı olduğunu, hizmetlerin idare eliyle alındığını, kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İntalant Tatil Sitesi'nin 02.08.2020 tarihli olağan toplantısı sonucu oluşturulan yönetimin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu sitede toplu yapıya geçilmediği ancak parsellere ait yönetim planlarının bağlantılı olduğu anlaşılmakla, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince yönetim planında zikredilmeyen parsellerin site içerisinde iptali talep edilen kat malikleri kurulu toplantısında oy kullanmasının site bütünlüğü olarak değerlendirilerek sakıncası olmadığı belirtilmiş ise de öncesinde parsellerin birlikte yönetileceğine ilişkin tarafların oybirliği ile alınmış herhangi bir karar olmadığından yönetim planında anılmayan parsel kat maliklerinin ilgili toplantıda oy kullanması düşünülemez.
3. Aynı şekilde ilgili toplantıda toplu yapıya yasal olarak geçilmemesine rağmen yürürlükteki yönetim planı hükümlerine aykırı olarak toplu yapı yönetim tarzının benimsendiği görülmekle bu değişikliğin yönetim planında adı geçen tüm parsellerdeki kat maliklerinin 4/5 çoğunluğu ile yapılabileceği gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.