Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6542 E. 2024/2191 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının malik olduğu taşınmaza kamulaştırmasız el atması nedeniyle açılan müdahalenin men'i davasında, yargılama aşamasında kamulaştırma işleminin tamamlanması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama aşamasında dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı, ancak davalı idarenin davaya sebebiyet vermesi ve davacının haklı olması nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/361 Esas, 2023/547 Karar

KARAR : Esastan ret

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile el atmanın önlenmesine ve ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince el atmanın önlenmesi talebi hakkında konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Manisa ili, ... ilçesi, ... 386 ada 4 ve 353 ada 1 parselin bulunduğu alana kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle el atıldığından bahisle, müdahalenin menni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00TL ecrimisil tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davanın yasal süresi içinde açılmadığını, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, Manisa Büyükşehir Belediye Meclisince yolların sorumluluk dağılımının henüz neticelendirilmediğini, buna rağmen söz konusu yolun Manisa Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk ağında bulunacağının iddia edildiğini, bu hususu kabul etmediklerini, somut olayda idarelerinin fiili el atmasının olmadığını, mevcut durum itibarıyla sadece yoldaki bakım ve onarım işlerinin Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını, el atma olgusunun idarelerince yapılmadığını, Büşükşehir Belediyesine dönüşmeden önceki iddia edilen fiili el atmadan 6360 sayılı Kanun gereğince idarelerinin sorumlu tutulamayacağını, ayrıca husumet itirazlarının bulunduğunu, mevcut yolun kadim kadastro yolu olduğunu ve zamanla genişleme olduğunu, söz konusu yolun Demirci Belediyesinin yetkisinde kalacağı ihtimalinin de mevcut olduğunu, bu sebeple idarelerine yöneltilen işbu davanın muhatabının Demirci Belediyesi olduğu kanaatinde olduklarını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kamulaştırmasız el koyma olgusunun kabul edilebilmesi için, kamulaştırma ile el koyma yetkisi kendisine tanınmış olan gerçek veya özel ve kamu tüzel kişiliği olan kimsenin, kamu yararı gerektirdiği için el koymuş olması gerekir. Devlet ve Kamu tüzel kişileri tarafından kamu yararına lüzumlu işlere tahsis edilmek üzere taşınmaza el konulmasının kamulaştırmasız el koyma olarak kabul edilebilmesi için, bunun süreklilik arz etmesi ve malikin taşınmazdan yararlanmasının engellenmesi gerektiğini, dava konusu olayda Manisa Büyükşehir Belediyesi'nce el atma olgusu oluşturulmadığı gibi, bu durumun tarafımızca süreklilik arz ettiğine dair durumun da somut olayda mevcut olmadığını, talep edilen ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu belirterek açılan davanın öncelikle usulden, davanın esasına girilmesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile el atmanın önlenilmesi talebinin konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin faydasına olarak vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı taraf lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacı tarafın davasının usule ve kanuna aykırı olduğunu, davacı karşı tarafın iddialarının ve taleplerinin usuli ve kanuni şartları ve unsurlarının olmadığını, davacı karşı tarafın iddialarının hukuki ve somut gerekçelerinin de olmadığını, davacı tarafın davasının ve taleplerinin zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle de reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içerisindeki belgelerden, davacının maliki bulunduğu dava konusu taşınmazlara, davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığı; yargılama aşamasında dava konusu taşınmazlara yönelik davalı idare tarafından alınan kamulaştırma kararına istinaden kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil istemli açılan davalar üzerine davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığı, davanın açılmasına davalı idare sebebiyet verdiğinden, davacının davasında haklı olduğu anlaşılmakla, haklılık durumuna göre, davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilmiş olmasının doğru olduğunun kabulü ile davalı idarenin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin meni talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmî şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.