Logo

5. Hukuk Dairesi2023/6737 E. 2024/815 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmazların bir kısmının kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemlerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi uyarınca tapu kaydındaki hatalardan kaynaklanan zararlar için Hazine'nin sorumluluğu ve bozma ilamıyla kesinleşen hususlar gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2147 Esas, 2023/550 Karar

KARAR : Kabul\Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen mülkiyeti davacılara ait taşınmazların kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkeme kararı asıl dosya davalısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilerek, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kocaeli ili, Başiskele ilçesi, ... Mahallesi, 351 ada 1 ve 3 parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazların tapu maliki olduğunu, taşınmazlar için ilgili idare tarafından orman kadastrosu çalışmaları yapıldığını, 15.06.2005 tarihinde taşınmazlara orman şerhi konulduğunu ve müvekkilinin zararının karşılanması gerektiğini, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz ve üzerindeki yer alan yapılara ilişkin şimdilik 15.000,00 TL maddi tazminatın, mülkiyet hakkının ihlal tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Birleştirilen dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların orman kadastrosu çalışmalarına 31.08.2002 tarihinde başlandığı ve yapılan çalışmanın 30.11.2002 tarihinde bitirildiği dava konusu taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğunun tespit edildiğini, ve tapu kaydına "kısmen orman tahdit sınırları içerisinde kalmaktadır" şerhi düşüldüğünü, buna göre taşınmazların kısmen kesinleşen devlet ormanı sınırları içinde kalmakta olduğunu, taşınmazların devlet ormanı sınırları içinde kaldığından taşınmaz üzerinde tesis edilmiş bulunan tapu kaydının kısmen iptali ile taşınmazların orman kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; öncelikle tazminat talebine ilişkin husumet ve zamanaşımı itirazlarının kabulü ile usul yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli ve 2019/271 Esas, 2021/140 Karar sayılı kararı ile asıl davada davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine hakkında açılan davanın kabulü ile taşınmazların gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca davalı Hazineden tahsiline ve birleştirilen davanın kabulü ile davacılar adına olan tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli, 2019/271 Esas, 2021/140 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarihli ve 2021/1049 Esas, 2022/588 Karar sayılı kararı ile değerlendirme tarihi dava tarihi olarak alınarak arsa niteliğinde olan taşınmazlar için emsal satışlara göre değer belirlenmesi yerinde olduğu, bilirkişilerce emsal olarak kullanılan taşınmazın değerlendirmeye uygun olduğu, bilirkişi raporunda emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazların karşılaştırılmasının usulüne uygun olarak yapıldığı ve bu şekilde taşınmazların m² değerinin 205,00 TL olarak belirlenmesinin yerinde olduğu, davanın 212.080,00 TL olarak artırılarak tahsiline karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince talepten fazlasına karar verildiğinden davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararı düzelterek yeniden karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazların tapu kaydında, taşınmazların kısmen orman tahdit sınırı içerisinde kaldığının şerh düşüldüğü, dosyada bulunan orman bilirkişi raporu ve ekinde bulunan orman kadastro haritasına göre dava konusu taşınmazların bir kısmının orman alanında kaldığı, anlaşıldığından, öncelikle orman tahdit haritası zemine uygulanarak, dava konusu taşınmazların ne kadarlık kısmının orman alanında kaldığı tespit edilmek suretiyle karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine hakkında açılan davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın kabulü ile davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taşınmazların orman olduğu gerekçesiyle açılan tapu iptali davalarının ... aleyhine açılması gerektiğinden husumet yönünden reddi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, hesaplanan tazminat miktarınını fahiş olduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların mahkemece değerlendirilmeden karar verildiğini, asıl davada Hazine harçtan muaf olmasına rağmen başvurma harcına hükmedilmesinin de usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararın, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ile sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.