Logo

5. Hukuk Dairesi2023/684 E. 2023/7413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fazla yatırılan bedelin iadesine ilişkin hükmün nasıl olması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu, kapitalizasyon faiz oranının ve münavebe planının uygun olduğu, kamulaştırma bedelinin yasal faizi ile işlemiş nemalarının farklı nitelikte olup hukuka aykırılık oluşturmadığı, ancak fazla yatırılan bedelin iadesine ilişkin hükmün infazda tereddüt oluşturacak şekilde kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2235 Esas, 2022/3102 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/287 Esas, 2021/214 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile Kamu düzeni gereği resen İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 263 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; DSİ Genel Müdürlüğünün 6200 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesi gereği 492 sayılı Harçlar Kanunu ile alınması gereken harçlardan muaf olduğunu, yerel mahkeme kararında dava tarihinden itibaren 4 (dört) ay dolduğundan bitiş tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine dair hüküm kurulmasına rağmen, bankaya depo etmiş oldukları kamulaştırma bedellerine işlemiş bulunan nemaların da davalılara ödenmesine dair hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, bunun mükerrer faiz ödemesi olduğunu, bilirkişi raporunda kullanılan verilerin resmi verilerle uyuşmadığı gibi bilimsel kriterlerden uzak hazırlandığını, yörede sulu tarım arazisine buğday + dane mısırın mutat olarak yetiştirildiğini, münavebe bitkisi olarak hesaplamaya dahil edilen biber ve hıyar (salatalık) bitkilerinde verimlerin yüksek, masrafların düşük alındığını, raporda ürünlerin üretim masraflarının düşük alındığı, masrafların neye göre ve nasıl hesaplandığının belli olmadığını, yörede yapılan bilimsel araştırma ve çalışmalar sonucuna kapitalizasyon faiz oranı %6 olarak belirlenmişken bilirkişilerin raporlarında kapitalizasyon faiz oranını %4 oranında alarak taşınmazların metrekare birim fiyatlarının yüksek çıkmasına sebebiyet verdiğini, taşınmaz tapu kaydında ve fen bilirkişi raporunda susuz tarla olarak belirtildiği halde, bilirkişilerin sulanabilir tarım arazisi üzerinden değerlendirme yaptıklarını, yapılan bu değerlendirmenin Yargıtay içtihatlarına ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazda motopompla sulama yapıldığını, motopompla yapılan sulamanın masraflarının dikkate alınmadığını ileri sürerek ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu, Tarım ve Orman Müdürlüğünün verilerinin dosya içerisinde bulunduğu, bilirkişi kurulunca bu verilere göre ve tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesinin yerinde olduğu değerlendirilerek dosya kapsamına uygun bulunduğu, bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmaz zemin bedeline ve üzerinde yer alan yapıya usulünce değer biçilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği; ancak hükmün 2-a bendinde yasa gereği işletilmesi gereken faiz hükmü ile ilgili hata yapıldığı, Dairenin iade kararı öncesinde ve İlk Derece Mahkemesinin ilk kararıyla derhal ödenmesine karar verilen bedel kısmı yönünden faiz bitim tarihinin de ilk karar tarihi olması gerektiği belirlendiğinden bu doğrultuda düzeltilmesi gerektiği, hükmün 4. bendinde iade edilmesi gereken bedelin hatalı olarak yazıldığı ve düzeltilmesi gerektiği belirtilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak ve üzerinde bulunan ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğunun kabulü isabetlidir.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

5. Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve dava konusu taşınmaz ile aynı niteliklere sahip olduğu anlaşılan taşınmazlarda sulu şartlarda münavebeye alınan ürünler ile masraflar ve verimleri nazara alındığında, münavebe planı, verim, fiyat ve masraflar uygun görülmüştür.

6. Kamulaştırma bedeline dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine rağmen depo edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş tüm nemasıyla birlikte tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüşse de, kamulaştırma bedeline Kanun gereği ödenen yasal faiz ile işlemiş nemaların birbirinden farklı nitelikte olduğu ve hukuka aykırılık oluşturmadığı sonucuna varılmıştır.

7. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

8. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin iadesine ilişkin hükmün infazda tereddüt oluşturacak şekilde kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bendindeki 4 üncü alt bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 210.978,32 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 204.632,52 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 6.345.08 TL bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine'' ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.