"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1124 Esas, 2022/1489 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/132 Esas, 2021/153 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, İzmit ilçesi, ... Mahallesi 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar planlarında tamamının trafo alanı olarak ayrıldığını, bu nedenle 57,84 m²lik kısmının değil, tamamının kamulaştırılması gerektiğini, davacının teklif ettiği bedelin çok düşük olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, müvekkili kurum Kıymet Takdir Komisyonunca dava konusu taşınmazın tamamının bedelinin 275.800,00TL olarak tespit edildiğini, işbu bedelin ödenmesi halinde tapu siciline yönelik işlemlerin yapılabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazların dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmaz için hesaplanan bedellerin çok yüksek olup, somut emsal olarak alınan taşınmazın geometrik durumu, kullanım alanı, imar durumu gibi özellikleri bakımından dava konusu taşınmazlarla kıyaslanamaz nitelikte olduğunu, bilirkişi raporunda 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde düzenlenen değer tespitinde esas alınması gerekli hususların hiçbirine yer verilmediğini, raporu kabul etmediklerini, enerji nakil hattının taşınmazlarda tasarruflara engel olmadığını, değer düşüklüğü oranının fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazlarda herhangi bir değer düşüklüğü yaşanmayacağından irtifak bedeli hesaplanmaması gerekirken bilirkişi tarafından yüksek oranda değer düşüklüğünün hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, elektrik hattı geçirilmesinden dolayı kurulan irtifak hakkı değerinin saptanmasında uzman bilirkişilerden birinin mutlaka elektrik mühendisi olması gerekirken bilirkişi heyetinde hiç elektrik mühendisi olmamasının bilirkişi raporunun eksik ve bilimsellikten uzak olduğunun göstergesi olduğunu, bilirkişi heyetince yapılmış hesaplamalara, hesaplama yöntemine de açıkça itiraz ettiklerini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yargılama ve vekâlet ücretlerinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporlarına göre hüküm verildiğini, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu parselin 57,84 m²lik kısmı için bedel belirlendiğini; ancak Kabağolu Mahallesi 131 ada 2 nolu parsel 394,00 m² olup tamamının imar planlarında "trafo alanı" olarak ayrıldığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın 57,84 m²lik kısmının kamulaştırmasının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın bir bütün olup tamamının trafo alanında kaldığını, arta kalan kısımda müvekkili kurumun tasarrufta bulunmayacağını, dava konusu taşınmazın tamamının kamulaştırılması gerektiğini, bu nedenle sadece 57,84 m²lik kısmın davacı idare adına tescili ile bu kısmın kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile emsal incelemesi yapmak suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve 12 nci maddeleri çerçevesinde taşınmazın değerini belirlemeleri ve buna göre bilirkişilerin dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın konum, nitelik ve vergi beyanları itibarıyla karşılaştırma yaparak benzer özellikleriyle üstün ve eksik yanlarını da belirtmek ve 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi çerçevesinde her iki taşınmazı kıyaslamak suretiyle dava konusu taşınmazların değerini belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, dava konusu olan taşınmaz ve somut emsalin uygulama görmüş imar parseli olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı yönünden denkleştirme yapılmadan tespit edilen kamulaştırmasız el atma bedelinin uygun olduğu, kamulaştırmadan arta kalan 336,16 m²lik kısmın parsel büyüklüğü ve geometrisi dikkate alındığında, yapılaşma açısından herhangi bir engel ve değer kaybı olmayacağı gözetildiğinde, arta kalan kısım için değer kaybı verilmemesinde de bir isabetsizlik olmadığı, anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Kabaoğlu Mahallesi 131 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazın yüzölçümünün 394 metrekare olduğu, 57,84 metrekaresinin davacı idare tarafından kamulaştırıldığı, taşınmazın tamamının imar planında trafo alanı olarak ayrıldığı, ... Belediye Başkanlığının, 22.06.2023 tarihli ve 3246458 sayılı yazısında taşınmazın trafo alanı kullanımında kaldığı ve herhangi bir yapılaşma imkanı bulunmadığı belirtildiğinden, kamulaştırmanın amacı, kamulaştırmadan arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrisi gözetilerek tamamının bedeline hükmedilerek davacı idare adına tescil kararı verilmesi gerekirken 57,84 metrekarelik bölüm için hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... Başkanlığının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde yatıranlara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.