"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/221 Esas, 2023/90 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçelerinde özetle; Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mahallesi 5714 ada 1 sayılı taşınmazın imar planında yeşil alan, yol, sosyal alan ve ağaçlandırma sahası olarak ayrılmış olduğunu ve taşınmaza fiilen de el atıldığından taşınmaz bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; ağaçlandırılacak alanın kamusal alan niteliği bulunmadığını, taşınmaza fiilen el atılmadığını, malikin tasarruf hakkının engellenmediğini, idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, taşınmaza fiilen el atılmadığını, husumetin kendilerine düşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.04.2016 tarihli ve 2012/550 Esas, 2016/195 Karar sayılı kararı ile ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine, ... hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahallinde yapılan keşif sonucu Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mahallesi 5714 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taşınmaza yol yapılmak suretiyle el atılması nedeniyle fiilen imar uygulamasına başlanıldığından, proje bütünlüğü gözönüne alınarak taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen imar planında ... sorumluğunda bulanan 30.000 m²den büyük ağaçlandırılacak alanda kalan 1.698,77 m²lik bölüme ilişkin olarak davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, tescil ve terkin hükmü kurulan alanlara ilişkin olarak atıf yapılan fen bilirkişisi raporunun tarihi 11.01.2013 olmasına rağmen infazı zorlaştırıcı şekilde hüküm fıkrasında 11.03.2013 olarak yazılması, davacı lehine hüküm altına alınan vekâlet ücretinin davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Hazineye irat kaydedilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların her iki davalı idare yönünden kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; fen bilirkişisi raorunda (A) harfi ile gösterilen alanda plan notuna göre yapılaşmanın mümkün olduğunu, idarenin kamulaştırma sorumluluğunun bulunmadığını, fen bilirkişisi raporunun 11.01.2013 olmasına rağmen infazı zorlaştırıcı şekilde hüküm fıkrasında 11.03.2013 olarak gösterildiğini, yasal düzenleme gereği maktu harca hükmedilmesi gerektiğini, taşınmazdan düzenleme ortaklık payının kesilmediğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; düzenleme ortaklık payının kesilmesi gerektiğini, fen bilirkişisi raporunun 11.01.2013 olmasına rağmen infazı zorlaştırıcı şekilde hüküm fıkrasında 11.03.2013 olarak gösterildiğini, yasal düzenleme gereği maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki davacılar ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme harcının nispi olarak uygulanması gerektiğinden, mahkemece nispi harcın hüküm altına alınması yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı da gözetilerek davalı idareler vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Tescil ve terkin hükmü kurulan alanlara ilişkin olarak atıf yapılan fen bilirkişisi raporunun tarihi 11.01.2013 olmasına rağmen, infazı zorlaştırıcı şekilde hüküm fıkrasında 11.03.2013 olarak yazılması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idareler vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (3) numaralı bendinde yer alan “11.03.2013” tarihin çıkartılması, yerine “11.01.2013” tarihinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılar ... ve Melikgazi Belediye Başkanlığından peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.