"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/900 Esas, 2023/809 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/226 Esas, 2021/84 Karar
Taraflar arasındaki kesinleşen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen hükmün tavzihi isteminin İlk Derece Mahkemesince ek kararla reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.02.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ve aleyhine temyiz olunan davalı idare vekili ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davalı idare vekili tavzih dilekçesinde özetle; kesinleşmiş kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, davacı vekilince verilen ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi talep edildiği hâlde, Mahkemece kurulan hükümde el atma tarihinden itibaren faize hükmedildiğini, faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, aksi halde telafisi imkansız zarara yol açılacağından ve paydaş dosyaları içinde hatalı olarak emsal teşkil edebileceğinden Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği tavzihini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2022 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atma davalarında değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, buna göre Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.11.2021 tarihli ve 2021/226 Esas, 2021/84 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasında faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren belirtilmesi gerekirken, kamu düzenine aykırı olarak el atma tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmeyerek davalı idare vekilinin tavzih talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ek kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin kısa ve gerekçeli kararı arasında bir çelişki olmadığını, Mahkemenin el atma tarihinden itibaren faize hükmettiğini ve hükmün bu şekilde kesinleştiğini, tavzih suretiyle hükmün değiştirildiğini ve sınırlandığını, 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesine aykırı olarak verilen tavzih kararının bozulması gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre; her ne kadar kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında değerlendirme tarihi olan dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir ise de kesinleşen Küçükçekmece 11. Asliye Hukuk Mahkemesince el atma tarihinden itibaren faize hükmedilmesine ilişkin kararının tavzih suretiyle değiştirilemeyeceği, faizin başlangıç tarihinin kamu düzenine ilişkin olmadığı da gözetildiğinde, tavzih talebinin kabulü ile faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki; mahkeme kararında el atma tarihinin açıkca yazılı olmaması infazda tereddütte yol açacağından el atma tarihinin taraflardan delilleri sorulmak suretiyle kesin olarak tespiti ile belirlenen tarihin faiz tarihi olarak yazılmak suretiyle hükmün tavzihi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.