Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7293 E. 2024/2409 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan tarım arazileri için belirlenen bedelin tespiti davasında, gelir yöntemiyle hesaplanan bedelin doğru verilere dayanıp dayanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetiştirilen ürünlere ilişkin gelir ve giderlerin hesabında Kocaeli Hal Müdürlüğü verileri kullanılırken, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden resmi ve kesin verilerin getirtilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1785 Esas, 2023/906 Karar

KARAR : Esastan ret

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol alarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ..., ... 101 ada 467 ve 468 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından belirlenen bedellerin nasıl belirlendiğine ilişkin kendilerine tebligat yapılmadığını, kamulaştırmadan arta kalan bölümün imar durumunun araştırılması gerektiğini, davacı idare tarafından yapılan kıymet takdirini kabul etmediklerini beyan ederek taşınmazların gerçek değerinin tespit edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olan tarihten karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulduğunu; ancak yargılamanın uzamasında müvekkili kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, münavebe ürünlerinin satış birim fiyatlarının olduğundan yüksek gösterilerek net gelir oranının yüksek çıkmasına sebep olduğunu, bilirkişi raporundaki objektif değer artışı için sıralanan hususların objektif değer artış nedenleri olmayıp kapitalizasyon faizi tespitinde kullanılan nedenler olduğunu, bu nedenlerin tekrar tekrar değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların 1/25000 ölçekli ... Planında, diğer tarım alanında ve Namazgah Barajı Koruma alanında İzmit Kandıra Karayolu güzergahında köy yerleşik alan dışında kaldığı ve arazi vasfında olduğunun bildirildiği, Dairelerince Kadastro Genel Müdürlüğü'nün parsel sorgulama sistemi üzerinden yapılan incelemedeki konumu da dikkate alındığında, arazi vasfında kabul edilerek kamulaştırma bedelinin tespit edilmesinde isabetsizlik görülmediğinden net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumununa göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, bilirkişi kurulunun kanuna uygun olarak oluşturulduğu, belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, raporun değerlendirme tarihindeki verilere uygun şekilde düzenlendiği, neticeten arazi niteliğinde olan parsel için 2021 yılı itibarıyla m² birim fiyatının 199,85TL olarak belirlenmesinin yerinde olduğu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasa'nın 46 ncı maddesinde düzenlenen "gerçek karşılığın ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere,uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazi niteliğinde olduğu tespit edildiğine göre, bulunduğu bölgede hangi ürünlerin mutad olarak yetiştirildiği sorularak münavebeye esas alınan ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden resmî ve kesin verileri (verim, fiyat, ayrıntılı masraf) getirtilip bilirkişi raporu denetlenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, Kocaeli Hal Müdürlüğü verilerine göre gelir ve gideri belirleyen rapora göre hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.