Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7307 E. 2024/1386 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el atma yoluyla davacıların mülkiyetindeki taşınmaza yol yapması nedeniyle, taşınmazın bedelinin ve ecrimisilinin davacılara ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atma işleminin usulsüz kamulaştırma niteliğinde olduğu ve davacıların murisine tebligatın usulüne uygun yapılmadığı, ayrıca taşınmaz bedelinin tespitinde net gelir yönteminin uygulanmasının isabetli olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2682 Esas, 2023/484 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/446 Esas, 2022/453 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçenin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, ... Mahallesi 1318 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin murisi ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmaza davalı idarenin yol yaparak fiilen el attığını, bu yol yapılırken müvekkillerinin murisine herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediğini ve geçerli bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını, bu nedenlerle müvekkillerinin hisselerinin dava tarihi itibari ile mahkemece belirlenecek olan piyasa rayiç değerinin yasal faizi ile birlikte tazminat olarak davalı idareden alınarak davacı müvekkillere ödenmesine ve dava konusu taşınmazdaki davacılara ait hisselerin geriye dönük 5 yıllık ecrimisil miktarının tespiti ile her yıl dönem sonundan başlamak üzere işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden tahsil edilerek ayrı ayrı müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle Antalya-Burdur Devlet Yolunun davacılar murisi ... oğlu ... adına kurum kamulaştırma numarası verilerek, 04.04.1973 tarihli ve 1973/48 sayılı Kamu Yararı Kararı gereğince kamulaştırma işlemine tabi tutulduğunu, kamulaştırılan 6034,00 m² için 13.576,50 TL kamulaştırma bedeli tespit edildiğini ancak, işlemin yürütüldüğü tarihte yürürlükte olan Anayasanın 38 inci maddesine göre mal sahibinin beyan ettiği vergi değerine göre hesaplama yapıldığını ve 410,31TL olarak belirlenen kamulaştırma bedelinin 16.02.1974 tarihinde ... adına T.C. Merkez Bankası ... Şubesi Müdürlüğüne yatırıldığını, taşınmaz sahibi ...’e Antalya 3. Noterliği kanalı ile 26.12.1973 tarihinde posta marifetiyle gönderilen tebligatın 18.1.1974 tarihinde ...’a verildiğini, ... köyünde kamulaştırma güzergahında kalan taşınmazların yüzölçümleri ve kamulaştırma bedellerini gösteren ilanın 27.11.1973 tarihinde köy ilan yerinde asıldığını, 12.01.1974 tarihinde askıdan indirildiğini, tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak zabıta amir ve memurlarından olan köy bekçisine yapıldığını, kabul ve ikrar anlamına gelmemek üzere bir an için tebligatın usulsüz olduğu düşünülse dahi Kanun'un açık hükmü karşısında davacılar murisi ... ve selefi mirasçıları yönünden kamulaştırma bedel artırım davasını açma süresi son ilan tarihinden itibaren 30 günlük sürenin dolması ile sona erdiğini, dava konusu taşınmazın kamulaştırma tarihinde yürürlükte olan 6830 sayılı İstimlak Kanunu Hükümlerine uygun şekilde kamulaştırılmış olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırmasız el atma bedelinin ve ecrimisilin davacı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ecrimisil yönünden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın daha önceden usulüne uygun şekilde kamulaştırıldığını, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında bulunmasına rağmen sulu tarım arazisi vasfında kabul edilmesinin hatalı olduğunu, sulama giderlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılmadığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı yönünde işlem yapılmasının hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, ... Mahallesi 1318 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle davalı idare tarafından fiilen el atıldığı, her ne kadar davalı idare tarafından taşınmazın daha önceden usulüne uygun kamulaştırıldığı iddia edilmiş ise de davacıların murisi ... oğlu ...'e çıkartılan noter tebligatının bekçi M.Ali Dursun'a tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu, bankaya bloke edilen paranın ödendiğine dair belgelerin bulunmadığı, davacıların muris tarafından açılan tezyidi bedel davası da bulunmadığı, bu nedenle usulüne uygun yapılmış bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemiyle kamulaştırma bedelinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf isteminin esastan reddine kamu düzenine ilişkin yönlerden yapılan incelemede, ilçe adının hatalı yazılması doğru olmadığından İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak mahkeme kararı bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, ... Mahallesi 1318 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Tazminata İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.