Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7323 E. 2024/1058 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ecrimisil istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporuna dayanılarak taşınmazın bedelinin ve ecrimisilinin belirlenmesinde ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/123 Esas, 2022/261 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Hatay ili, İskenderun ilçesi, ... Mahallesi 1498 sayılı taşınmaza davalı idarece kamulaştırma yapılmadan fiilen el atıldığını belirterek belirlenecek tazminatın ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.01.2014 tarihli ve 2012/287 Esas, 2014/11 Karar sayılı ilamı ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 14.01.2014 tarihli ve 2012/287 Esas 2014/11 sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu somut olay incelendiğinde, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasının 05.12.2012 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibarıyla uzlaşmaya başvurulduktan sonra dava açılmasını dava şartı sayan Kanun maddesinin yürürlükte olmadığı ve Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması isteğe bağlı olduğundan ve Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılacak bu hakka ilişkin sürenin geçtiği de dikkate alınarak mahkemece taraflara ait tüm deliller toplanıp oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 27.10.2017 tarihli ve 2016/162 Esas, 2017/564 Karar sayılı ilamı ile kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebi ve ecrimisil istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 27.10.2017 tarihli ve 2016/162 Esas, 2017/564 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi kurulunca somut emsal olarak değerlendirilen Karayılan Mahallesi 351 parsel sayılı emsal taşınmazın, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin akit tablosu ilgili Tapu Müdürlüğünden, somut emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2012 yılında, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden getirtilip dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Hükümet, Belediye, Adliye gibi merkezlere uzaklıkları fen elemanına çizdirilerek alınacak cevaplar da dikkate alınarak bilirkişi rapor düzenlenmesi gerekirken denetime elverişli ve inandırıcı olmayan rapor hüküm kurmaya yeterli görülmediği ve ecrimisil talebi yönünden, arsa niteliğindeki taşınmazın bulunduğu bölgede benzer taşınmazların ve dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı tespit edilip, kira gelirine ilişkin var ise emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla tespit edilmesi gerektiğinden, davacı tarafa, emsal kira sözleşmelerini ibraz etmesi için süre verilerek, ya da resen Belediye, Maliye gibi kurumlardan kira sözleşmesi olup olmadığı araştırılarak bu sözleşmelere göre ecrimisil belirlenmesi, gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebi ile ecrimisil istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı 13.03.2011 tarihinde metrekaresini 762,78 TL'den satın almış iken, ihale tarihinden yaklaşık 21 ay sonra metrekare cinsinden degerinin 670,00 TL belirleyen bilirkişi raporunun esas alınmasının hatalı olduğunu, emsal ve dava konusu taşınmazın benzer nitelikte olmadığını, kalan kısımdaki değer azalışının daha yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının uzlaşma başvurusunun olmamasından davanın reddi gerektiğini, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmemesinin hatalı olduğunu, belirlenen tazminat bedelinin yüksek olduğunu, ecrimisile hükmedilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, idare harçtan muaf olduğu halde yargılama giderleri içinde harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.