Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8269 E. 2023/8742 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında, bedelin yasal süresinden sonra yatırılması nedeniyle davanın reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin yasal süresinden sonra yatırılması durumunda, davalı tarafın açıkça rıza göstermediği durumlarda davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/459 Esas, 2023/47 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1325 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın bedelinin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin de dikkate alınarak bedelinin tespit edilmesini, taşınmazın üzerindeki yapıya bedel ödenmediği beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece 17.03.2022 tarihli ve 2021/157 Esas, 2022/151 Karar sayılı karar ile bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2022 tarihli ve 2022/1298 Esas, 2022/1140 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davacı idarenin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de, temyiz dilekçesi ekinde sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, taraflara davanın esası hakkındaki beyanları sorularak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin belirlemiş olduğu değer ile kıymet takdir komisyonunca belirlenmiş olan değer arasında fark bulunduğunu, kapitalizasyon faiz oranını da belirleyen unsurların tekrar objektif unsur adı altında dikkate alınmasının mümkün olmadığını, kamulaştırma bedelinin olması gerektiğinden yüksek çıkmasına neden olduğunu, yapılara ve yıpranma oranlarına ilişkin yapılan hesabın kabulünün mümkün olmadığını, idareleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini bildirmelerine rağmen davanın kabulüne karar verildiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinde belirtilen usule uygun olarak verilen süreler içinde depo kararının gereğini yerine getirmeyen davacı idarenin yasal süreler geçtikten sonra söz konusu eksikliği gidermesi üzerine usul ekonomisi gözetilerek davanın esası hakkında hüküm kurulabilmesi, ancak davalı tarafın bu duruma rıza gösterdiğine dair bir beyanda bulunması halinde kabul edilebilir.

3. Bu durumda, Dairemiz bozma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince yapılan 19.01.2023 tarihli duruşmada davalı vekilinin davanın reddine karar verilmesi yönünde açık bir beyanda bulunduğu gözetildiğinde, davanın reddine hükmedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalıdan alınmasına,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.