"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1939 Esas, 2023/1762 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/314 Esas, 2022/167 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi ile ecrimisil talebine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalılardan ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, ecrimisil isteminin feragat nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalılardan ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, ecrimisil isteminin feragat nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılar ... ve ... dışında kalan davacılar için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730.00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; adı geçen davacılar dışındaki davacılar yönünden davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ... vekilinin ... ve ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesinde kain 15896 ada 1 parsel ( imar ile 15896 ada 2 parsel), 15898 ada 3 parsel, 15928 ada 2 parsel ile 15906 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarda hissedar olduklarını, dava konusu taşınmazlara davalı idareler tarafından el atılarak okul alanı olarak ayrıldığını, maliklerinin tasarruf imkanının kalmadığını beyanla belirlenecek kamulaştırmasız el atma tazminatı ile ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare cevap dilekçesinde özetle; davaya karşı husumet itirazının olduğunu, kamulaştırmasız el atma unsurlarının oluşmadığını, dava konusu 15896 ada 1 parselin yapılan uygulama sonucunda aynı ada 2 parsel sayılı taşınmaz olarak Hazine adına tescil edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılardan ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, ecrimisil isteminin feragat nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ... Valiliğine karar başlığında yer verilmediğini, imar planlarının büyükşehir belediyesince hazırlandığı, bu nedenle husumetin büyükşehir belediyesine yöneltilmesi gerektiği, fiilen el atmanın bulunmadığı, idari yargının görevli olduğu, raporun yetersiz bedelin yüksek olduğu, ıslah edilen tazminat alacağına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi 15898 ada 3 parsel ve15906 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı ... Bakanlığından tahsiline dair mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı belirtilerek ve davalı ... Valiliğinin karar başlığında davalı sıfatı ile yazılı olmaması doğru görülmediği gibi, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi uyarınca ve harca yönelik düzenleme usul hükümlerine ilişkin olduğundan derhal uygulanması gerektiğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla ve davacı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle.
5. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4’ün son fıkrası.
6. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi 15898 ada 3 parsel ve15906 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ilkokul alanı ve ilköğretim alanında kalan taşınmazların 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümlesi uyarınca bedelinin alınan rapor uyarınca davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5.maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi ile 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerektiğinden bahsedilmiş ise de; bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 Sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4 'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
4. Kaldı ki, eldeki davada fiili bir el atma bulunmayan taşınmazlar 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ilköğretim alanı ve ilkokul alanında kaldığından ve taşınmazların bedeline hükmedildiğinden, davalı idare aleyhine maktu harca hükmedilmesi gerekmekte ise de, davalı idare harçtan muaf olup davalı taraf aleyhine hükmedilecek bir harç tutarı bulunmadığından bu hususta düzeltme yapılmamıştır.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat
kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Kamuya tahsis edilen dava konusu taşınmazlar yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası uyarınca ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı ... Vekilinin Davacılar ... ve ... Dışında Kalan Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı ... Vekilinin Davacılar ... ve ... Payına İlişkin Temyizi Yönünden;
1.Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan “60.049.38 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “9.200.00 TL maktu" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.