Logo

5. Hukuk Dairesi2023/853 E. 2023/9305 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırma işleminin tamamlanmasına rağmen bedelinin ödenmemesi nedeniyle kamulaştırmasız el atma tazminatı istenmesi üzerine, davanın kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın daha önce kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla kamulaştırıldığı ve bedel tespiti davasının da sonuçlanmış olduğu gözetilerek, kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1243 Esas, 2022/1733 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/332 Esas, 2022/122 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Sakarya ili, ... ilçesi, Çaylar Yeniköy köyü , Yahyaköprü mevkii, 395 yevmiye numaralı, 58 cilt numaralı, 38 sayfa numaralı, 1 sıra numaralı taşınmaz 10.010 m² olup 7240 m²'lik kısmının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/433 Esas, 1988/596 Karar sayılı ilamı ile kamulaştırıldığını daha sonra Enerji Bakanlığı aleyhinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/265 Esas, 1991/374 Karar sayılı ilamıyla bedel arttırım davası açıldığını, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, kamulaştırma bedeli ödenmediği için idare aleyhinde ilamlı icra takibi başlatıldığını, kamulaştırma işlemini üstlenen şirketin el çekmesi nedeniyle idarenin kamulaştırmadan vazgeçtiğini ancak kamulaştırma sahası içinde kalan ve hükmen tesciline karar verilen taşınmazın bedelinin ödenmediğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürede dava açılmadığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kamulaştırmasız el atma şartlarının bulunmadığını davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumetin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Dahili davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırılması için idare tarafından kamu yararı kararı alındığı, kamulaştırma işlemlerine başlandığı, kamulaştırma işlemlerini üstlenen şirketin işten el çekmesi ve kamulaştırma projesinin yarım kalması nedeniyle idarenin kamulaştırma iradesinden örtülü olarak vazgeçtiği, bu nedenle davacının taşınmazın bedelini tahsil edemediği, kadastro tespiti sırasında dava konusu taşınmazın bedeli ödenmemiş olan kamulaştırma işlemleri gerekçe gösterilerek Hazine adına tescil edildiği, böylelikle iş bu tescilin yolsuz tescil vasfı kazandığı, dolayısı ile fiili el atmanın gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği anlaşılmakla, kamulaştırmasız el atılan arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğü, belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu belirterek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 1 numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.08.1988 tarihli ve 1988/ 698 Esas, 1988/ 451 Karar sayılı ilamıyla kamulaştırıldığı, ilgili kararın kanun yoluna başvurulmaksızın 17.10.1988 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.1991 tarihli ve 1991/ 265 Esas, 1991/ 374 Karar sayılı ilamıyla bedel arttırım davası açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ilgili kararın temyiz edilmeksizin 05.12.1991 tarihinde kesinleştiği ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10. 2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.