"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/392 Esas, 2023/129 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, ... (Altınordu) ilçesi, ... köyü 120 ada 38 parsel sayılı taşınmazın 4.075,35 m² lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalıların cevap dilekçesine rastlanmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.09.2021 tarihli ve 2021/32 Esas, 2021/393 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı idare, davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın zeminine maden gelirine göre, üzerindeki fındık ağaçlarına kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, davalılardan ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile net maden gelirine göre tespit edilen bedel üzerinden kabul kararı verilmekle yetinilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde eksik bedel tespit edildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin hesaplanma yöntemine itiraz ettiklerini, madenlerin Devletin hüküm ve tasarrufunda olduğunu, maden gelirinin hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiğini, zirai gelir yöntemine göre de bedel belirlenmek suretiyle mükerrer kamulaştırma bedelinin tespit edilmiş olduğunu, ruhsat sahibi ile malikler arasında anlaşma bulunmadığını, raporun resmi kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranını kabul etmediklerini ve lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; ek raporun bozma ilamına uygun düzenlenmediğini, maden geliri doğrultusunda kamulaştırma bedelinin hesaplanmadığının aşikar olduğunu, devlet hakkı ve nakliye bedelinin düşülmemesi gerektiğini, kurumlar vergisinin düşülmemesi gerektiğini, hesaplama yönteminin yanlış olduğunu, taşınmazın arsa vasfında olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.