"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/256 Esas, 2023/1208 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/194 Esas, 2022/787 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak sureti ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 10.07.2023 tarihli ek kararla temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 10.07.2023 tarihli ve 2023/256 Esas, 2023/1208 Karar sayılı ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakla kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetli; Konya ili, Akşehir ilçesi, ... Mahallesi 479 ada 61 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz Akşehir’in en değerli bölgesinde yer aldığını, taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna ilişkin itirazlar dikkate alınmadan kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiğini, kıymet takdir raporunda belirlenen bedele göre çok yüksek hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal satışlarla karşılaştırma yapılarak değer tespitinin yerinde olduğu, ancak emsal olarak kullanılan taşınmazın emlak vergisine esas rayici ile dava konusu taşınmazın emlak rayicinin aynı olması, konumlarında aşırı ayırt edici bir farkın bulunmaması, imar planındaki yerleri ile davalı belediyenin davacı idareden 4.400,00 TL/m² birim fiyattan bedel talep etmesi dikkate alındığında bilirkişi heyetinin dava konusu taşınmazdan 7 kat daha değerli olduğu yönündeki değerlendirmesi ve bu rapora göre yüksek bedel üzerinden hüküm kurulması hatalı olduğu, yukarıda belirtilen etkenler göz önünde bulundurulup ve dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 3,25 oranında daha değerli olabileceği kanaatine varılarak hesaplama yapılmak suretiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesinin 15.04.2022 tarih ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 24.02.2022 tarih 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında istinaf mahkemesi kararının kesin olacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, istinaf mahkemesi hiçbir açıklama ve gerekçe göstermeden m² birim değerini 4.000 TL olarak belirleyerek kamulaştırma bedelini belirlenmesinin yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın ilçenin merkezinde olduğunu, metrekare birim değerinin 4.000 TL’nin üzerinde olduğunu, her ne kadar müvekkil davacıdan metrekare birim değeri olarak 4.400 TL talep etmiş ise de her iki tarafında kamu kurumu olması nedeniyle hizmetin gelişini kolaylaştırmak isteyerek bedeli düşük tuttuğunu, ancak davacı idarenin bu bedeli dahi yüksek bulduğunu, taşınmazın bitişiğinde Belediye binası, bankalar bulunduğunu, hangi taşınmaz emsal alınırsa alınsın dava konusu taşınmazdan değerli olamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsallerin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.