"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/578 Esas, 2023/1181 Karar
DAVA TARİHİ : 10.12.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/254 Esas, 2023/4 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 8 inci maddesine dayanan anlaşma yoluyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı kurumun davaya konu taşınmazı kamulaştırmak istemesi üzerine takdir komisyonunun yapmış olduğu tespitler sonucu düzenlenen ve komisyonca teklif edilen toplam 30.308.250,00 TL bedeli kabul ettiğini ve bedelin kendisine peşin ödeneceğini düşünerek de taşınmazın tapusunu davalı kuruma devrettiğini, fakat 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine göre idarece anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün içinde tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek ödenmesi gerektiği halde davacıya yaklaşık 4 ay sonra ödeme yapıldığını, davacıya sözlü olarak peşin ödeme sözü verildiği; ancak bu şekilde mağdur edildiğini, davacının artık bu bedeli kabul etmesinin söz konusu olmadığını, kamulaştırmasız el atma durumunun söz konusu olduğunu, taşınmazın öncelikle bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle yeniden değerinin belirlenmesini ve uzlaşma tutanağının tanzim tarihinden 45 gün sonrası olan 14.08.2021 tarihinden ödemenin yapıldığı 27.10.2021 tarihine kadar işleyecek işlemiş faiz bedeli olan 538.075,23 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 1135 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... üzerinde kaldığından 09.11.2020 tarihli ve 100 sayılı Kamu Yararı Kararına istinaden kamulaştırma işlemine tabi tutulduğunu, söz konusu parsel maliki davacı ... ile 30.06.2021 tarihinde uzlaşma sağlandığını ve 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca Satın alma Tutanağı imzalandığını, 29.07.2021 tarihinde tapu devrinin gerçekleşmesine müteakiben 27.10.2021 tarihinde kamulaştırma bedelinin ödenmiş olduğunu, bahse konu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmış ve kesinleşmiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 538.075,23 TL kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; faiz alacağına hükmedilemeyeceğini, vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca davanın kabulüne karar verilerek davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; faiz alacağının ancak asıl alacağın varlığı halinde doğup çoğalan bir alacak olduğunu, asıl alacağın fer'isi niteliğinde olduğunu, asıl alacak ödenmiş olduğundan geriye dönük olarak faiz alacağı talebinde bulunulmasının da mümkün olmadığını, ayrıca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmekte iken 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine dayanılarak açılan işbu davada vekâlet ücretinin evleviyetle maktu olarak tayini gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine dayanan anlaşma yoluyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 1135 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... üzerinde kaldığından 09.11.2020 tarihli ve 100 sayılı Kamu Yararı Kararına istinaden kamulaştırma işlemine tabi tutulduğu, söz konusu parsel maliki davacı ... ile 30.06.2021 tarihinde uzlaşma sağlandığı ve 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca Satın alma Tutanağı imzalandığı, 29.07.2021 tarihinde tapu devrinin gerçekleştiği, ödemenin ise 27.10.2021 tarihinde yapıldığı, bedelin 72 gün geç ödendiği, davacının kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi sebebiyle eldeki davayı açmakla hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla, belirlenen faiz alacağının davacıya ödenmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.