Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9263 E. 2024/2772 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, taşınmazın değerinin belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, el atma tarihinin tespitinde isabetsizlik olmadığı ve usulüne uygun olarak hüküm kurduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/538 Esas, 2023/510 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/190 Esas, 2021/75 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Adana ili, Seyhan ilçesi,... Mahallesi 1288 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atıldığını, bu nedenle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal süresi içerisinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, davanın idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili belediye tarafından bir el atma mevcut olmadığını ileri sürerek davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminat isteminin kabulüne taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hatalı emsal esas alınarak yüksek bedel belirlendiğini, kamulaştırmaya ilişkin belgeler getirtilerek kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı ve kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, dava konusu taşınmaz kadimden beri yol olarak kullanılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 1288 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının Hacı Ömer Sabancı Caddesi içerisinde kaldığı, fiilen yol olarak kullanılmaya devam edildiğinin belirlendiği, dava dosyasında yer olan kamulaştırma evrakları ve duruşma tutanaklarında taşınmazın tapu kaydında 1981 yılına ait kamulaştırma şerhinin bulunduğunu, dava konusu taşınmaza el atma tarihinin 1956 ile 1983 tarihleri arasında olduğunun tespit edildiği, hava fotoğraflarından da 1954 yılında taşınmaza el atmanın söz konusu olmadığı, 1985 yılında taşınmazın keşif günü tespit edildiği şekilde yol olarak kullanılmakta olduğunun belirlendiğini, dava konusu taşınmazın Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisinin 11.12.2013 tarihli kararı ile onaylanan imar planında imar yolu ve park olarak ayrıldığı ve 1017 ada 18 nolu parselin %23 oranında yola terki yapılarak oluşmuş imar parseli olduğunun belirlendiği, el atılan yerin değerinin tespiti amacı ile keşif yapılmış, bilirkişilerce emsal alınan taşımaz uygun kabul edilmiş, davacı ve davalı tarafından sunulan emsal bilirkişi raporları temyiz incelemesinden geçmediğinden dikkate alınmamış olup kamulaştırmasız el atma tarihi 1981 yılı olarak değerlendirilerek harç ve vekâlet ücreti maktu olarak hesaplanmış, ayrıca davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmaması sebebi ile istinaf kararından sonra bedelin daha önce hükmedilen bedelden daha yüksek olduğu bilirkişilerce saptanmış ise de davalı yararına usuli kazanılmış hak olduğu anlaşılmakla ilk kararla hükmedilen 606.430,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olduğundan davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.