Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9634 E. 2024/1827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduyla değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin davalıya ödenmesinin doğru olduğu, davacı idarenin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/996 Esas, 2023/960 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/91 Esas, 2021/126 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Niğde ili, Ulukışla ilçesi, ... Mahallesi 152 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; arazinin net gelirinin hesaplanması gerektiğini, raporda arazinin yapısına göre dekar başına alınan ürün miktarının fazla alındığını, bilirkişi kurulunun değerlendirmeye aldığı her faktörü - unsuru açıklamak - hesaplamak ve belgelemek zorunda olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının yüksek alındığını, gayrisafi gelir hesabında kullanılan gerek ortalama verim (kg/da), gerekse fiyat (TL/kg) hesaplamalarının da söz konusu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri ile örtüşmekte olduğunu, bu durumda bilirkişi heyetinin raporu hazırlarken kullandıkları bilgi-belgeleri dosyaya sunmaları, tarafların ve mahkemenin de ona göre değerlendirme yapması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %5 değil %6 olarak alınması gerektiğini, objektif değer artışı hesabında hata olduğunu düşündüklerini, objektif değer artışının arazinin değerine etkili olabilecek ama daha önce dikkate alınmamış tarımsal faaliyet ve gerekleri ile objektif ölçüler olduğunu, dava konusu parselin kısmen orman sahası içerisinde kaldığını, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının bedel yönünden kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda kıymet takdir raporundaki bedel üzerinden karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararının kamulaştırma bedeli yönünden istinaf incelemesi sonucunda ortadan kaldırılmasını talep ettiğini, bilirkişilerin alanında uzman, yeterli teknik donanıma sahip, objektif ve tarafsız kişiler olmayıp hükme esas alınan raporun hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerekirken tarım arazisi vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz parselinin bedel hesaplanmasında m² birim fiyatının çok düşük belirlenmiş olup gerçek değerinin oldukça altında bir fiyat olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin en az %100 objektif değer artışının uygulanması gerekirken herhangi bir objektif değer artışının uygulanmamasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerindeki ürün cinsi, verim ve satış fiyatı eksik, işletme gideri ise yüksek belirlendiğini, bu nedenlerle hükme esas alınmaya elverişli bir rapor olmadığını, ambalajlama ve ambalajlama işçiliği, kira bedeli, idari giderler, sermaye faizi ve amortisman giderlerinin üretim masraflarına dahil edilmemesi gerekmekte olup raporun bu yönüyle de hatalı olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının %3’ü geçmeyecek şekilde saptanması gerektiğini, bilirkişi raporunda bilirkişilerce kamulaştırma işlemi neticesinde arta kalan parsel yönünden her hangi bir değer düşüklüğü olmayacağının belirtildiğini, yerel mahkeme kararında hükmedilen fark bedele 4 aylık yasal sürenin dolmasından itibaren karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, karar tarihine kadar yasal faiz işletilmek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, yerel mahkemece verilen karara dayanak olan bilirkişi raporlarının maddi hatalarla dolu olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bu nedenlerle yerel mahkemenin bilirkişi raporları dikkate alınarak verdiği bu kararın kanuna ve hakkaniyete aykırı olup ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta taraf vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini belirterek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Niğde ili, Ulukışla ilçesi, ... Mahallesi 152 ada 1 No.lu parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesi suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.