Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9859 E. 2024/4068 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idare aleyhine, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisil istemiyle açılan dava.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal değerlendirme yöntemi ile hükmedilen bedelin doğru olduğu, ilk kararda belirlenen metrekare birim bedelinin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu ve bozma ile kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek davalı idarenin temyiz talebi reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/199 Esas, 2023/144 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat talebinin kısmen kabulüne, ecrimisil talebinin ise feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı ... dışında kalan davacılar için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; adı geçen davacı dışındaki davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ...köyü 2276 ve 945 parsel sayılı taşınmazlara müştereken malik olduklarını, söz konusu her iki gayrimenkulde davalı idare tarafından kısmen kamulaştırmasız el atma ve kısmen de acele kamulaştırma işlemi yapıldığını, Karayolları Genel Müdürlüğüne uzlaşma teklifini içeren dilekçe verdiklerini, idarece uzlaşma imkânı bulunmadığının kendilerine bildirildiğini, bu nedenle belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının dayanağı olan ve huzurda görülen davanın asıl konusunu oluşturan Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/268 Esas, 2013/468 Karar sayılı dosyası olduğunu, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince idare lehine bozulduğunu ve yargılama aşamasının hala devam ettiğini, idarece kamulaştırılan alanların dışına çıkılması veya mülkiyet hakkının sınırlanmasının söz konusu olmadığını, ihlalin sebebinin fabrika inşaatlarında oluşan kazı fazlası malzemelerin gelişigüzel şekilde kaçak olarak dökülmesinden kaynaklandığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.04.2026 tarihli ve 2015/5 Esas, 2016/150 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan ve Gebze 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/688 Esas sayılı dava dosyasında, dava konusu 2276 parselin 1.819,27 m²lik bölümü kamulaştırmaya konu olup, bedeline hükmedildiği anlaşıldığından, mahkemesinden ilgili dava dosyası getirtilip, taşınmazın işbu esas sayılı dosyada bedeline hükmedilen bölümü için değer azalışı verilip verilmediği, verilmiş ise; belirlenen tazminat bedelinden mahsup edilmesi gerektiği yönünde inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 22.06.2021 tarihli ve 2018/489 Esas, 2021/198 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Mahkemece verilen ilk kararda dava konusu taşınmazın metrekare birim bedelinin 812,00 TL olarak belirlenmek suretiyle hüküm kurulduğu ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmediği nazara alındığında, ilk kararda hükmedilen metrekare birim bedelinin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı gözetilerek, ilk kararda belirlenen metrekare birim fiyatı üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 13.06.2023 tarihli ve 2022/199 Esas, 2023/144 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin bedelin ödenmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ...köyü 2276 ve 945 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Davacı ... Dışındaki Davacılar Payına İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ... Payına İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.