Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9895 E. 2024/1947 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaza ilişkin geri alım hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilebilirliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın toplulaştırma işleminden sonra dahi kamulaştırma amacına uygun olarak kullanıldığının tespit edilmesi ve geri alım hakkına ilişkin beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/837 Esas, 2023/1581 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ağrı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/930 Esas, 2021/351 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 22 nci maddesine göre idarenin davacıya geri alım hakkını kullandırmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ağrı ili, Merkez ilçesi, ... köyü, eski 452 parsel, yeni 154 ada 6 ve 7 parsel sayılı davacıların murisi ... adına kayıtlı taşınmazların 1978 yılında Şeker Fabrikası tarafından kullanılmak üzere kamulaştırıldığını, ancak kamulaştırılma tarihinden bugüne kadar kamulaştırılma amacına uygun olarak kullanılmadığını, üçüncü kişiler adına tescil edildiğinin öğrenildiğini, bu durumda davalı idare tarafından 2942 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi uyarınca davacılara taşınmazı geri alım hakkı tanınması gerekirken bu hakkın kullandırılmaması nedeniyle davacıların zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 51.000,00 TL'nin en yüksek faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idareye husumet yöneltilemeyeceğinden bahisle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 12.04.1978 tarihinde kamulaştırıldığı, dosya kapsamında alınan fen bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, kamulaştırmaya konu eski 452 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma işlemi öncesinde söz konusu 154 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların sınırları içerisinde yer aldığı, ancak toplulaştırma işlemi sonrası 145 ada 8 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisine gittiği, ilgili yerin şeker fabrikası sahası içerisinde kaldığı, bu durumda eski 452 numaralı parselin 154 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarla bir ilgisinin bulunmadığı, eş söyleyişle davaya konu taşınmazın kamulaştırma amacına uygun bir şekilde şeker fabrikasının çalışma alanı olarak kullanıldığı, kaldı ki geri alım hakkına yönelik 2942 sayılı Kanun'un 22 nci madde hükümlerinin kamulaştırmanın kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl geçmesi halinde uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü sürenin toplulaştırma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağını, davanın süresinde açıldığını, söz konusu 22 nci maddede belirtilen şartların somut olayda gerçekleştiğini, davanın kabulü gerektiğini, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın birim metrekare fiyatının düşük belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında bulunan fen bilirkişi raporu ile Kadastro Müdürlüğü müzekkere cevabına göre, dava konusu taşınmazın eski 452 parsel numarası ile Şeker Fabrikaları adına kamulaştırıldığı, 2015 yılında kesinleşen toplulaştırma işlemleri sonrasında 145 ada 8 parsel sayılı taşınmazda birleştirme sağlandığı ve söz konusu taşınmaz içerisinde kamulaştırma amacına uygun şekilde şeker fabrikasının çalışma alanı olarak kullanıldığı, taşınmazın toplulaştırma öncesi kamulaştırma amacı dışında kullanıldığının da ispat edilemediği, davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca davacılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırılan dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacıların geri alım haklarının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazminini isteme haklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeler

2. 2942 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.