Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9916 E. 2024/214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, bağımsız bölümünü devrettikten sonra, ortak yerlere müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi talebiyle açtığı davanın devam edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu bağımsız bölümü devrettiği ve ortak yerlere ilişkin hak ve yetkilerinin yeni malike geçtiği, davayı yeni malikin takip etmediği gözetilerek, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/365 Esas, 2023/278 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen müdahalenin önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... köyü, Bağla mevkii 1085 parselde kayıtlı bulunan 127 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalının aynı sitede No: G Blok 2-C adresinde bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalıya ait dubleks konutun davalı tarafından yıkılarak statik ve mimari projeye aykırı olarak yeniden inşa edildiğini, dava konusu taşınmazın imara onaylı projesinin 77 m² iken davalı tarafından 200 m² civarında inşasının yapıldığını, dava konusu taşınmazın onaylı ve statik projesine, yönetim planına ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) aykırı olarak imal ettiğinden uygun hale getirilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Eczacılar Hekimler Sağlık Elemanları sitesinin 30 yıl önce yapılmış bir site olduğunu, uzun yıllar boyunca yıpranmış olduğu, binanın can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde aşınmış olduğunu, müvekkilinin evinin su tesisatın eskimiş olması nedeniyle evine su bastığını, meydana gelen sızıntıyla evin ana kolonlarının çürümeye başladığını, müvekkili tarafından 25.07.2014 tarihinde gözlemsel zemin etüt raporunda müvekkilinin evinde gerçekleştirilen onarım ve bakımların zorunlu olduğunu ve tadilat nedeni ile evin güçlendirilmiş olduğunun açıkça belirtildiğini, hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama ücreti ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve arz etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2018 tarihli ve 2017/293 Esas, 2018/295 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.11.2021 tarihli ve 2019/504 Esas, 2021/2337 Karar sayılı kararıyla; mahkeme kararı usul ve kanuna uygun bulunarak davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda, somut olayda, davacının sitede bulunan 127 nolu bağımsız bölümünü 27.07.2018 tarihinde devrettiği anlaşılmakla, ortak yerlere müdahalenin önlenmesi, projeye aykırılıkların giderilmesi ve eski hale getirilmesi davasının ancak kat malikleri (veya kat malikleri kurulunca açıkça yetki verilmiş yönetici) tarafından açılabileceği ve bağımsız bölümün devri halinde arsa payı ve ortak yerler de devredilmiş olacağından, davacının ortak yerlere ilişkin hak ve yetkilerinde yeni malike geçeceği dikkate alınarak, davacı ...’ın dava konusu parselde başka bir bağımsız bölüm maliki olup olmadığı araştırılarak, kat maliki olmadığının anlaşılması halinde 127 nolu bağımsız bölümün yeni malikinin davayı takip edip etmediği belirlenmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihte kat maliki olduklarını, yargılama giderleri yönünden haklılıkları dosya kapsamı ile sabit olduğundan davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin meni ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacıdan aşağıda yazılı kalan temyize başvurma harcının alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.