Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9939 E. 2024/6909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin davada, davalı idarenin tapu kaydındaki hisse oranına itirazı ve idari yargının görevli olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Fiili elatılma nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, davacının tapu kaydındaki pay esas alınarak bedel tespitinin yapılabileceği ve davalı idarenin hisse oranına ilişkin itirazının tapu kaydının düzeltilmesi davası yoluyla ileri sürülebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/328 Esas, 2023/113 Karar

DAVA TARİHİ: 08.12.2011

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ile davalı idare vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili...ilçesi, ...Mahallesi 2037 ada 37 parsel sayılı taşınmazda murisin 200/53010 oranında paydaş iken imar uygulaması sonucu 1.189,00 m² verilmesi gerekirken 79,00 m² verilmesi sonucu 1.110,00 m² eksik kalan kısmın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, hissenin 200/803520 olması gerektiğini, husumetin kendilerine düşmediğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.05.2013 tarihli ve 2011/651 Esas, 2013/266 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; ... 2. Bölge Tapu Sicil Muhafızlığının 22.09.1986 tarihli yazısında; dava konusu 2037 ada 37 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki hisse oranlarında yapılan hatalar nedeniyle pay ve paydalar toplamı eşitlenmediğinden tapuda kayıtlı yüzölçümlerinin aşıldığı, ekli müfettiş raporuna göre davacılar murisinin payının 200/53010 olmayıp 200/803520 olması gerektiğinin belirtildiği, Mahkemece davacılar murisinin tapu kaydındaki payı esas alınarak hüküm kurulmuş ise de ... 2. Bölge Tapu Sicil Muhafızlığının yazısı karşısında, imar uygulamasına esas alınan payın mı yoksa tapu kaydında belirtilen payın mı doğru olduğunun anlaşılması için gerçek payın tespiti bakımından dava açılmak üzere süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ile davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; vekâlet ücretinin nispi olarak hüküm altına alınması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; payın hatalı belirlenmiş olduğunu, tespit hükmüne katılmadıklarını, idari yargının görevli olduğunu, husumetin kendilerine düşmediğini, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ... maliki-mirasçılar ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; fiilen el atılmayan taşınmazla ilgili maktu vekâlet ücretinin hüküm altına alınması doğrudur.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluş...yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun mahkeme kararının ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacılardan alınmasına gereken 427,80 TL temyiz harcı ile 2.107,84 TL temyiz başvurma harcının alınmasına,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.