"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1417 Esas, 2022/3003 Karar
DAVA TARİHİ: 06.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/10 Esas, 2021/456 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ..., ...Mahallesi 3302 ada 4, 2839 ada 7 ve 1505 ada 8 parsel sayılı taşınmazlarda müvekkillerinin hissedar olduğunu, taşınmazlarda imar uygulaması sonucu kamulaştırmaya bir kısım yerlerin ayrıldığını fakat herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgedeki imar yollarının açımı ve yapımının ... Büyükşehir Belediyesi ve alt belediyelerin kurulmasından önce ... Belediyesi döneminde yapıldığını, dava konusu taşınmazların üzerinden... caddesi geçtiğini, ... Büyükşehir Belediyesinin sorumlu olduğunu, planları hazırlayan, uygulayan ve uygulatan, bunları denetleyen icracı makamın Büyükşehir Belediyesi olduğunu, davanın muhatabının Büyükşehir Belediyesi olduğunu, imar planında taşınmazların ticaret alanı, yol vs. olarak belirlenmiş olmasının dava konusu taşınmazlardan davacının yararlanmasını engellemediğini, müvekkili idarenin herhangi bir fiili el atmasının bulunmadığını, el atma davasının şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 1505 ada 8 ve 2839 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırmaya ayrılan yer bulunmadığı, 3202 ada 4 parsel sayılı taşınmazın üzerinden ana arter yol geçen dava konusu taşınmaza el atıldığından davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu yerde sorumluluğun Muratpaşa Belediyesi Başkanlığına ait olduğunu, dava konusu taşınmazların belediyelerinin yetki ve sorumluluk alanı içerisinde bulunmadığı gibi belediyelerince herhangi bir çalışma da yapılmadığını, taşınmaza müvekkili idarece kamulaştırmasız fiilen el atılmadığını, taşınmazın tespit edilen m² birim bedelinin fahiş olduğunu, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 3302 ada 4 parselin geldisi olan 270,59 m²lik 473 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapuda davacıların murisi Hüseyin Kazım Talay adına kayıtlı olduğu, eski 473 ada 4 parselin 96 m²lik kısmının kamulaştırmaya ayrıldığı, 1505 ada 8 ve 2839 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kamulaştırmaya ayrılan yer bulunmadığı, 3202 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmaya ayrılan kısmının yol yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı, 1505 oda 8 ve 2839 oda 7 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kamulaştırmaya ayrılan yer bulunmadığı anlaşıldığından arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru görülerek bedeline hükmedilmesi doğru olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakmeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ... ili, ..., ...Mahallesi 3302 ada 4 parselin geldisi olan 270,59 m²lik 473 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapuda davacıların murisi Hüseyin Kazım Talay adına kayıtlı olduğu, eski 473 ada 4 parselin 96 m²lik kısmının kamulaştırmaya ayrıldığı, taşınmazın kamulaştırmaya ayrılan kısmının ana arter yol yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı anlaşıldığından arsa niteliğindeki taşınmazın bedelinin belirlenerek davalılardan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığından tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Buna karşın, eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilerek nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harç alınması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2 nci bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine, "Alınması gereken 29.594,12 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 7.399,00 TL mahsup edildikten sonra bakiye 22.195,12 TL harcın davalı taraftan alınmasına, davacı tarafça yatırılan 7.399,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ...'ndan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.