"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1398 Esas, 2022/90 Karar
DAVA TARİHİ: 06.08.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Trabzon 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/275 Esas, 2021/177 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, ...lçesi,... köyü 101 ada 1 parsel numarası ile tapuya kayıtlı taşınmazın 128417/3109334 hissesinin (2.571,19 m²) maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamının davalı idare tarafından "şantiye yeri, trafik tartı istasyonu ve malzeme depo yeri" olarak kullanılmakta olup, davalının bu şekilde engellemede bulunması nedeniyle müvekkilinin mezkur taşınmazın hissesine düşen kısmını hiçbir şekilde kullanamadığını ve semerelerinden faydalanamadığını, müvekkili tarafından Trabzon 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/156 Esas sayılı (Eski Trabzon 2. Asliye Hukuk 2018/325 Esas) dosyası üzerinden 14.07.2010- 14.07.2015 tarihleri arasında geçen 5 yıllık sürenin işgal tazminatı için açılan davanın yargılamasının devam ettiğini, mezkur dosyadan 03.05.2016 tarihinde verilen ilk kabul kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 29.03.2018 tarihli kararı ile hesaplama yöntemi açısından bozulup, Mahkemece bozmaya uyulup, bilirkişiden ek rapor alındığını, bu arada davalı tarafça dava konusu taşınmazla ilgili olarak tüm hissedarlar aleyhine Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/249 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine bu davanın sonucunun beklenmesine karar verildiğini, davalı tarafça açılan tapu iptali ve tescil davasının 25.02.2020 tarihli karar ile Mahkemece reddedildiğini ve bu kararın da 01.07.2020 tarihinde kesinleştiğini, taraflarınca açılmış ve halen derdest olan ecrimisil davasında talep dönemi 14.07.2010- 14.07.2015 olup işbu davada ise davalı tarafın haksız işgali halen devam ettiğinden 06.08.2015-06.08.2020 tarihleri arasında kalan 5 yıllık dönem için işgal tazminatı talebinde bulunduklarını, toplam 600,00 TL ecrimisil tazminatının her dönem alacağı için ilgili dönemin sonundan itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve ecrimisilin dönem sonu faiziyle davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının haksız olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinin doğru olmadığını, ayrıca Geçici 6 ncı madde gereğince Mahkemece nispi hesaplamaların doğru olmadığını, vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğini belirterek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasındaki el atmalarda davanın kabulü halinde yargılama harç ve vekâlet ücretlerinin maktu, 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalarda ise nispi olarak alınması gerektiğini, aynı dava konusu yere ait önceki dönemleri kapsayacak şekilde davalı kurum aleyhine açılmış ecrimisil tazminatı alacağı davasında Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/605 Esas, 2021/7043 Karar sayılı kararı ile Trabzon 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/156 Esas, 2020/82 Karar sayılı kararının onanmasına karar verilmiş olup, 1983 yılı sonrası el atmanın kabul edilmiş olması ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna uygun bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına dair hüküm kurulmuş olup, sadece aleyhine vekâlet ücretine hükmetmiştir. Davalı aleyhine hükmedilen nispi vekâlet ücretinin de yukarıdaki açıklamalar ışığında usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla davalı idare vekilinin istinafının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve resen belirlenecek sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 4721 sayılı Türk Medeni kanunu'nun 683 üncü ve 995 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ecrimisil bedeli tespit edilirken öncelikle taşınmazın niteliğinin tespit edilmesi gerekli olup, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türü (1/1000, 1/1500, 1/25000 uygulama, nazım) araştırılarak 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı diğer ölçekli plan dahilinde ise plandaki konumu, plan kapsamına alınma amacı, yerleşim yerine uzaklığı, şehrin gelişme istikametinde olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan sonra, arsa mı yoksa arazi mi olduğu tespit edilerek sonucuna göre seçilecek bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak;
4. Arsa niteliğinde ise, dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin resen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle,
5. Arazi ise, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri getirtilerek verilere uygun şekilde üzerine ekilebilecek münavebe ürünlerine göre gelir metodu esas alınması suretiyle taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanarak, takip eden dönemler için, Üretici Fiyat Endeksindeki artış oranları dikkate alınmak suretiyle ecrimisil bedelinin tespit edilmesi gerekirken Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden hazırlanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.