Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1175 E. 2024/7657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davacıya ait taşınmaz üzerine konulan satış yasağı şerhinin terkini davasının konusuz kalması nedeniyle vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği ve seri dava kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerine konulan şerhin dava devam ederken kaldırılmasıyla davanın konusuz kalması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ancak benzer davaların çokluğuna rağmen her bir davanın ayrı tapu malikleri ve taşınmazlar ile ilgili olması sebebiyle seri dava niteliğinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/709 Esas, 2023/1407 Karar

DAVA TARİHİ: 23.07.2020

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini davasında yapılan yargılama sonunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda Dairemiz bozma kararı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalının istemiyle 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde satılamaz şerhi konulduğunu, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırıldığını, şerhin terkini için öncelikle müvekkiline başvuru yapılmadan dava yolunun tercih edildiği gözetildiğinde aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, aksi kabul edilecek olursa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi çerçevesinde seri davalara ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2020/699 Esas, 2020/1054 Karar sayılı kararı ile davalının talebi üzerine davacıya ait taşınmaz üzerine konulan şerhin hukuka aykırı olduğu, gerekçesiyle davanın kabulüne, şerhin terkinine, 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.10.2021 tarihli ve 2021/958 Esas, 2021/2844 Karar sayılı kararı ile davacıya ait taşınmaz üzerine davalının talebiyle konulan şerhin mülkiyet hakkını ihlâl eder nitelikte olmakla terkininin gerektiği ancak dosya kapsamından şerhin henüz ön inceleme tutanağı imzalanmadan terkin edildiği ve bu suretle davanın konusuz kaldığının anlaşıldığı, bu hâlde yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebep olan davalı üzerine bırakılması, vekâlet ücretinin deAvukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi gereği tarifenin yarısı oranında indirilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2.040,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın; Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2022/820 Esas, 2023/2075 Karar sayılı kararı ile ilk karar gerekçesinin yanında, seri davanın ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olduğu, somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 57 nci maddesinin birinci fıkrası anlamında ihtiyari dava arkadaşlığının varlığından bahsedilemeyeceği, zira dava konusu taşınmazlar ve maliklerinin her davada farklı olduğu, davaların yalnızca konu olarak benzerlik taşıdığı, benzer uyuşmazlıklarda seri dava bulunmadığı kabul edilerek verilen kararların Özel Dairece onandığı belirtilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararının, Dairemizce incelenmesi sonucunda 14.03.2022 tarihli ve 2021/14877 Esas, 2022/4417 Karar sayılı Dairemiz bozma kararı usul ve kanuna uygun bulunmuş olup Mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 11.10.2022 tarihli ve 2022/12563 Esas, 2022/13697 Karar sayılı kararı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2022/820 Esas, 2023/2075 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda verilen 21.06.2023 tarihli ve 2022/5-1094 Esas, 2023/649 Karar sayılı ilâmı ile Dairemiz bozma ilâmı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, uyulan bozma kararı doğrultusunda davacı vekili tarafından açılan ve aynı gün duruşması yapılan dava dosya sayısı 9 adet olduğundan davanın seri dava olduğu kabul edilmeyerek vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; şerhin terkin edilmediğini davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; seri dava savunmalarının 3 yıl zaman geçtikten sonra kabul edilmesi sonucunda davacı tarafa ödenmesi gereken vekalet ücretinin 8.950 TL olduğunu, bu halde 7.250 TL daha fazla vekalet ücreti ödemek zorunda kaldıklarını ve kamu zararı ortaya çıkacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden 427,60 temyiz harcının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.