"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2232 Esas, 2023/3092 Karar
DAVALILAR: 1.Orman Genel Müdürlüğü vekili
DAVA TARİHİ: 18.10.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/610 Esas, 2022/60 Karar
Taraflar arasındaki kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ...ilçesi, ...Mahallesi 155 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına orman şerhi konulduğunu, bu durumun davacının mülkiyet hakkını ihlâl ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bu davada önce aktif dava ehliyetini ispat etmesi gerektiğini, tapu maliki olarak görünen kişi ile davacı murisinin aynı kişiler olup olmadığı hususunda tespit davası açılarak sonucuna göre taraf teşkilinin kurulması gerektiğini, yoksa davacının sunmuş olduğu veraset name ile taraf teşkili sağlanarak davanın esasına girilemeyeceğini, devam eden bir tapu iptali ve tescil davası varken ortada gerçekleşmiş bir zarar olmadığından davanın görülmesinin de mümkün olmadığını, davacının şerhin kaldırılması için talepte dahi bulunmadığını, davacının dava konusu taşınmazı edinme nedeninin de araştırılmasının gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu kaydındaki isim ile davacıların mirasçılık belgesinde geçen isim uyuşmadığından adı geçenlerin aynı kişiler olup olmadığı hususunda dava açmak üzere verilen kesin süreye rağmen herhangi bir dava açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; murisin payının mirasçılarına intikali için ...Tapu Müdürlüğüne yaptıkları başvuru sonucunun beklenmesi taleplerinin dikkate alınmadığını, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat davalarının tapu kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olup olmadığı hususunda ayrı bir dava açmadıkları için esastan reddedildiğini, İlk Derece Mahkemesinin redde gerekçe kabul ettiği eksiklik ayrı bir dava yerine dosyada düzenlenilecek raporla giderilebileceği hâlde dava açmaya zorlanmalarının adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların murisi olduğu iddia edilen Kör ...'ye ait veraset ilamı ibraz edilmiş ise de öncelikli olarak kayıt maliki Kör ... ile davacıların mirasçılık belgesinde geçen Kör Mehmet Ağa (Mehmet Cahman) aynı kişiler olup olmadığının herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde mahkeme kararı ile tespit edilmesi gerektiği, aksi takdirde ileride telafisi imkansız zararlara yol açabileceği gibi insanların yargıya olan güvenlerini de sarsacağı açık olup tapu kayıt maliki Kör ...'nin kimlik bilgileri tapuya eksik olarak tescil edilmiş olup davacılar vekiline verilen kesin süre içinde davacıların murisi ile kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine yönelik herhangi bir dava açılmamış, davacıların aktif dava ehliyeti ispatlanmadığından İlk Derece Mahkemesinin dayandığı gerekçeye göre verilen karar usul ve kanuna uygun olup vakıa ve hukuki değerlendirme yönünden verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 üncü maddesinin (d) bendi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu İstanbul ili, ...ilçesi, ...Mahallesi 155 ada 46 parsel sayılı 1.316.787,00 m² yüzölçümlü taşınmazın 1979 yılında yapılan tesis kadastrosu ile davacıların murisi olduğu iddia edilen “(Kör) ...” ile dava dışı kayıt malikleri adına tescil edildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak Orman İdaresi tarafından taşınmazın kısmen orman niteliğinde olması sebebiyle ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/183 Esas sayılı dosyasında açılan tapu iptal davasının derdest olduğu, 04.11.2021 tarihli celsede davacılar vekiline tapu maliki “(Kör) ...” ile veraset ilamındaki Kör ...nın aynı kişiler olup olmadığı hususunda dava açmak üzere gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın reddedileceğinin ihtarına karar verilerek duruşma zaptının davacılar vekiline 14.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince kesin süre içinde dava açılmadığı gibi, halihazırda da tapuda intikal işlemlerinin yaptırılmadığı anlaşılmakla davacıların aktif dava ehliyeti ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.