"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/682 Esas, 2023/1518 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen bağımsız bölümün mesken nitelikli eski hale getirilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davanın davalısı ... Otelcilik Ltd. Şti. vekili ve birleştirilen davanın davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Apt. zemin kat 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında mesken olmasına rağmen davalılar tarafından projeye aykırı şekilde iş yeri olarak kullanıldığından bahisle eski hale getirilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1 numaralı bağımsız bölüm maliki Ahmet Ulular aleyhine dava açarak ... Apt. zemin kat 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında mesken olmasına rağmen davalılar tarafından projeye aykırı şekilde iş yeri olarak kullanıldığından bahisle eski hale getirilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı ... Otelcilik Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet, kesin hüküm ve esas yönünden davanın reddinin gerektiğini, taşınmazın mesken olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
2. Birleştirilen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın aldığı tarihte taşınmazın büro olarak kullanıldığını, zemin kattaki diğer taşınmazların da bu şekilde kullandığını, taşınmazın eski hale getirilerek mesken olarak kullanılmasının mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2016 tarihli ve 2014/1569 Esas, 2016/1635 Karar sayılı kararıyla; asıl davada davalı Meliha Ulular hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı ... Otelcilik Ltd. Şti. vekili ile birleştirilen davanın davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2017 tarihli ve 2017/515 Esas, 2017/969 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve kararın düzeltilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı ... Otelcilik Ltd. Şti vekili ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış, sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince de "Kararın Düzeltilerek Esas Hakkında Hüküm Kurulması" kararı üzerine birleştirilen dava yönünden ayrıca hüküm kurulmamış olması kanun hükmüne aykırıdır. Zira asıl ve birleştirilen davaların tahkikat aşaması ortak olmakla birlikte, bu davalar esasen bağımsızlıklarını korurlar, asıl ve birleştirilen davaların her biri hakkında anılan madde hükmüne uygun olarak ayrı ayrı ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Öte yandan; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 33 üncü maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesince eski hale getirme yönünde hüküm kurulduktan sonra, davalıya, aykırı eylemlerine son vermesi yönündeki uyarıyla birlikte, makul süre takdir edilmiştir. Davalılara eski hale getirilmesi için kararın kesinleşmesinden itibaren 2 aylık kesin mehil verilmesine, davalılar tarafından yerine getirilmediği takdirde davacıya bu hususta yetki verilmesine ve bilirkişi raporunda belirtilen 2.000,00 TL eski hale getirme bedelinin bu davalılardan tahsiline şeklindeki doğru belirleme ile hüküm kurulmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince "kararının hüküm bölümünün, 3. fıkrasında eski hale (mesken) getirilmesine cümlesinden sonra gelen 4 satırdan oluşan 4. fıkraya kadar devam eden kısmın hükümden çıkartılmak suretiyle düzeltilmesine" şeklinde aksi yönde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2019 tarihli ve 2018/1376 Esas, 2019/217 Karar sayılı ilamı ile asıl dava bakımından davalı Meliha Ulular hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... Otelcilik Ltd. Şti. yönünden kabulüne, birleştirilen dava bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı ... Otelcilik Ltd. Şti. vekili ve birleştirilen davanın davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; somut olayda, İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2016 tarihli davanın davalı ... için reddine, diğer davalılar için kabulüne dair kararına karşı davalılar vekillince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 04.10.2017 tarihli kararla davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1569 Esas 2016/1635 Karar sayılı 27/12/2016 tarihli kararının hüküm bölümünün 3 üncü Fıkrasında eski hale (mesken) getirilmesine cümlesinden sonra gelen 4 satırdan oluşan 4 üncü Fıkraya kadar devam eden kısmın hükümden çıkartılmak suretiyle düzeltilmesine, diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu kararın davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 2017/10471 Esas, 2018/6548 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. Tüm bu nedenlerle Yargıtay bozma kararı sonrası Bölge Adliye Mahkemesince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken İlk Derece Mahkemesince davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmayıp verilen karar yok hükmünde olduğundan karar verilmek üzere dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yeniden hüküm tesis etmek sureti ile asıl davanın davalı Meliha Ulular yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı ... Otelcilik Ltd.Şti yönünden davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı ... Otelcilik Ltd. Şti. vekili ve birleştirilen davanın davalı ... Ulullar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl davada davalı ... Otelcilik Ltd. Şti. vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı uyuşmazlık hususunda verilen mahkeme kararı olduğunu, bağımsız bölümün mesken olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, iş yeri açma ruhsatının değerlendirilmediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, yetki almadan dava açıldığını, bağımsız bölümün mesken olarak kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, mesken nitelikli bağımsız bölümün iş yeri olarak kullanılmasının önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 19, 24 ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde dava konusu bağımsız bölümün tapudaki niteliğine aykırı kullanıldığı ve kullanıma ilişkin oybirliği ile alınmış bir kat malikleri kurulu kararı olmadığı gözetildiğinde, mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davanın davalısı ... Otelcilik Ltd. Şti. vekili ile birleştirilen davanın davalısı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi